Maliye Postası Dergisi
AKILLI SAATLERE AİT HARCAMALARIN İNDİRİM KONUSU YAPILIP YAPILAMAYACAĞI
Kasım TOSUN
1.GİRİŞ
Serbest meslek faaliyeti icra etmekte olan ve yoğun bir şekilde telefon görüşmesi yapan serbest muhasebeci, mali müşavir, avukat gibi meslek mensuplarının, işlerini yürütürken kolaylık sağlaması adına akıllı saat kullanımı yaygınlaşmıştır. Söz konusu saatlerin gelen çağrıları ve mesajları görüp cevaplama gibi özellikleri bulunduğundan dolayı, akıllı saate ait katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ve amortisman ayırarak gider yazılıp yazılamayacağı hususları makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
2. YASAL MEVZUAT
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde Serbest Meslek Kazancının Tarifi aşağıdaki gibi yapılmıştır:
“Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır.”
Aynı kanunun 67 inci maddesinde Serbest Meslek Kazancının Tespitine yönelik aşağıdaki hükme yer verilmiştir:
“Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.”
Yukarıdaki maddede yer alan “bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra” ifadesi doğrultunda 68 inci maddede serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek MESLEKİ GİDERLER giderler şu şekilde tanımlanmıştır;
1.Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler(İkametgahlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.)”
3065 sayılı KDV Kanununun 1 inci maddesinde Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler başlığı altında aşağıdaki tanımlama yapılmıştır;
Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:
1. Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,
Aynı kanunun 30 uncu maddesinde İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi başlığı altında aşağıdaki hükme yer verilmiştir;
...
d)Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi.(5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar ile Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine göre işletme aleyhine oluşan farklara ilişkin ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenen katma değer vergisi ile yurt içindeki işlemlerde mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükellefler tarafından ilgili vergilendirme döneminde beyan edilerek ödenen katma değer vergisi hariç)
26/04/2014 tarih 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır.
III. MATRAH, NİSPET VE İNDİRİM başlığı altında (C.2.1 ) bölümünde;
“KDV esas itibarıyla vergi indirimi mekanizmasına dayanan bir vergilendirme şekli olmakla beraber, uygulamada, vergi indirimine imkân tanınmayan bazı haller Kanunun 30 uncu maddesinde sayılmıştır. Buna göre aşağıda açıklanan vergiler, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilmez.