Diğer Haberler
Akaryakıt Sektöründeki Vergi Kaçakçılığı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul merkezli 50 ilde akaryakıta bağlı vergi kaçakçılığı ve nitelikli dolandırıcılık yapan suç örgütüne operasyon yapıldı.
220 şüpheli gözaltına alındı. Akaryakıt istasyonlarından 608 milyon litre akaryakıt satış verisinin otomasyon sistemlerine müdahale edilerek silindiği tespit edildi. Silinen akaryakıtın güncel maddi değerinin yaklaşık 3.6 milyar TL olduğu belirlendi. MASAK raporuna göre devlet yıllık 3 milyar, 5 yılda 15 milyar TL zarara uğratıldı.
Milyarlarca liralık vurgunun en önemli halkasını oluşturan şirketlerin isimlerinin tabelalarda farklı, ruhsatlarda farklı göründüğü ortaya çıktı. Dağıtım yapan şirketlerin tabelaları ile tüzel kimlikleri de uyuşmadı.
Şüphelilerin otomasyon sistemlerinden akaryakıtları silmek için kullandıkları yazılım programına, polise yakalanmamak için 'oyun sitesi' süsü verdikleri de ortaya çıkmıştı. 170 akaryakıt istasyonu, 23 akaryakıt dağıtıcı firması, istasyon teknik destek firması, 3 otomasyon yazılım şubesi olmak üzere 242 noktadaki aramalarda bilgisayarlara da el konulmuştu.
Şebeke üyelerinin silinen akaryakıtları faturasız bir şekilde yakıt tüketim kapasitesi fazla olan şantiye ve taş ocağı gibi firmalara sattıkları, söz konusu firmaların da faturaları 'gider' göstererek daha az vergi verip haksız vergi iadesi aldıkları da ortaya çıkmıştı. Operasyon kapsamında, akaryakıt satış verilerini silme işlemini yapan 136 bayinin de mühürlendiği ifade ediliyor.
KDV ÖNERİSİ
Bu operasyonu destekleyen sektör, “kalıcı çözüm” olarak düşündükleri ve devletin ilgili birimleriyle de paylaştıkları bir öneriyi gündeme getirdi. Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketleri Derneği (ADER) Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Cemil Direkci, HABERTÜRK’e yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Akaryakıt sektöründe vergisel manipülasyonlar bazı kesimler tarafından yıllardır yapılagelmektedir. Polisiye tedbirlerle bunları engellemek mümkün değildir. Yıllardır ülkemizde bu tip operasyonların haberlerini duyarız. Ama, nedense benzer isimler her defasında yakalanır ve sonrasında başka isim ve unvanlar altında sektörü ve kamu maliyesini istismar etmeye devam ederler.”
“Biz polisiye tedbirlerin önemini küçümsemiyoruz” diyen Direkci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii ki, suç işleyen cezasını çekecektir. Çekmelidir de. Bununla birlikte bizim sektör olarak önerimiz burada suça sebep olan cazibeyi, kamu maliyesini zaafa uğratmadan ortadan kaldırmaktır. Şöyle ki buradaki hilelerin hepsi akaryakıt üzerindeki KDV miktarını haksız olarak zimmete geçirmek maksadıyla yapılmaktadır. Önerimiz akaryakıt ürünlerinde rafineriden pompaya kadar KDV’nin sıfırlanması KDV miktarı kadar ÖTV matrahının arttırılmasıdır.”
Alternatif bir önerilerinin de olduğunu kaydeden Direkci, “KDV sıfıra indirilemiyorsa şu anda ithalat noktalarında ve bayilerde kurulu olan otomasyon sistemleri dağıtıcıların da sisteme eklenmesi ile uçtan uca bütünsel bir biçimde uygulanmalıdır. Sitemin yönetimi Maliye tarafından yapılmalıdır. Böylelikle bahsettiğimiz istismara tevessül edenler ilk aşamada tespit edilecek ve kamu kaynaklarını zimmetlerine geçirmeden sistem dışına atılmış olacaklardır” dedi.
Türkiye’de akaryakıt kaçakçılığı, son yıllarda önemli ölçüde geriletildi. Türk ekonomisine her yıl milyarlarca dolarlık darbe vuran kaçakçılığın önüne geçmek amacıyla başta ulusal marker (işaretleyici) uygulaması olmak üzere bir dizi önlem yaşama geçirildi. Sektörde, denetimler hızlandırıldı. Ancak, atılan adımlara, alınan önlemlere karşın kaçakçılık devam ediyor. Akaryakıtta, son dönemde en yaygın olarak kullanılan kaçakçılık yöntemi, “fatura ticareti”.
Peki, devletin milyonlarca vergi kaybına yol açan “fatura ticareti” nasıl yapılıyor? Uzmanlar, bu süreci şöyle anlattı:
“A akaryakıt dağıtım şirketi, bir şantiyeye akaryakıt faturası kesiyor. Şantiye, yüzde 18 KDV iadesi alıyor. Şantiye, devlete ödeyeceği vergi borcundan bu KDV’yi düşüyor, KDV alacaklısı haline de gelebiliyor. Söz konusu şantiye, diğer yandan bu faturayı akaryakıt gideri olarak da gösteriyor. Giderleri arttıkça devlete ödeyeceği vergi miktarı da düşüyor. Şantiyeler için fatura ticareti çok yüksek bir kazanç kapısı haline geliyor.”
Uzmanlar, fatura kesildikten sonra teslim edilmeyen ürünün seyrini de şöyle anlattı:
“Fatura kesildi, ortada bir akaryakıt ürünü var. Bu ürünün de sisteme girmesi gerekiyor. A dağıtım şirketi, dağıtıcılar arası ticaret kapsamında B dağıtım şirketine, bu ürünü satmış gibi fatura kesiyor. B dağıtım şirketi de C dağıtım şirketine kesiyor. C dağıtım şirketi de D dağıtım şirketine fatura kesiyor. Bayiye bile fatura kesilebiliyor. Faturalar düşük fiyat üzerinden kesiliyor. Böylece, rafineri çıkış fiyatının bile altında fiyatlarla akaryakıt satılıyor. Bu yolla gündeme gelen karı da faturaları kesen şirketler aralarında paylaşıyorlar.”