Maliye Postası Dergisi
7338 SAYILI KANUN İLE İHDAS EDİLEN YENİDEN DEĞERLEME UYGULAMASI
Hakan DEĞİRMENCİ
1.GİRİŞ
Ülkemizde geçmiş dönemlerde süren yüksek enflasyon, çok çeşitli tahribatların yanında, mali tabloları da bozmuş ve mali tabloların gerçek durumu yansıtmaktan uzaklaşmasına yol açmıştır. Enflasyona karşı alınan tedbirler ile sorunun kökten çözülmesi hedeflenmiş ve bu konuda çok ciddi mesafeler kat edilmiş ve yine bu amaçla mali tabloların enflasyonun etkisinden arındırılması ve böylece vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesine yönelik 17.12.2003 tarih 5024 sayılı Kanun’un 2’nci maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na “Enflasyon düzeltmesi” başlığı adı altında düzenleme getirilmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi gereğince kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer.
Genel anlamda enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücündeki değişmeler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulmasıdır.
Vergi Usul Kanunu’nun 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298’inci maddesinin (A) fıkrasında enflasyon düzeltmesi, “mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanması” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre enflasyon düzeltmesi, mali tablolarda yer alan kıymetlerin Türk Lirası değerlerinin tablonun ait olduğu tarihteki değerine yükseltilmesinden ibaret bir işlemdir. Düzeltme, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayıları ile çarpılması suretiyle gerçekleştirilecektir.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere enflasyon düzeltmesinin amacı, mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanmasıdır. Bunu gerçekleştirmek için mükellefler aşağıdaki hususları sırasıyla yerine getireceklerdir.
- Mali tabloda yer alan kıymetlerden hangilerinin parasal olmayan kıymet olduğu tespit edilecektir.
- Tespit edilmiş parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarları bulunacaktır.
- Bulunan bu tutarlar ait oldukları düzeltme katsayılarıyla çarpılacaktır.
- Parasal olmayan kıymetler düzeltilmiş değerleriyle, parasal kıymetler ise düzeltmeye tabi tutulmaksızın mali tabloda gösterilecektir.
26.10.2021 tarih ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7338 Sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile başta Vergi Usul Kanunu olmak üzere bir kısım vergi kanunlarında değişiklikler yapılmıştır.
7338 sayılı Kanun’un 31’inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesinin başlığı “Enflasyon düzeltmesi, yeniden değerleme oranı ve yeniden değerleme:” şeklinde değiştirilmiş ve anılan maddeye eklenen (Ç) fıkrası ile vergi mevzuatımıza “yeniden değerleme” adı altında yeni bir uygulama getirilmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesine eklenen (Ç) fıkrası ile bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine, söz konusu maddenin (A) fıkrasında yer alan enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dahil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları mezkûr maddede belirtilen şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebilme imkânı getirilmiştir.
Yine 7338 sayılı Kanun’un 52’nci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 32’nci madde ile 7338 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesine eklenen (Ç) fıkrası uyarınca yeniden değerleme yapacak mükelleflerin istemeleri halinde ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebilmelerine imkân sağlanmıştır.
7338 sayılı Kanun’un 31 ve 52’nci maddeleri ile Vergi Usul Kanunu’na eklenen ve yukarıda bahsedilen hükümleri çalışmamızda açıklanmıştır.
2. YENİDEN DEĞERLEME
7338 sayılı Kanun’un 31’inci maddesi ile 01.01.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesine “yeniden değerleme” uygulaması eklenmiştir.
Yeniden değerleme, ulusal paranın satın alma gücünde meydana gelen azalış sonucunda oluşan enflasyonist ortamda daha önce iktisap edilerek defterlere kaydedilen varlıkların değerlerinin oluşan enflasyon verileri doğrultusunda gerçek değerine getirilmesi olarak izah edilebilir.
Yeniden değerleme uygulaması daha önce 16.05.2018 tarih 7144 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 31’inci madde ile 30/9/2018 tarihine kadar uygulanmıştır. Söz konusu uygulamada sadece aktifte kayıtlı bulunan taşınmazların yeniden değerlenmesine imkan tanınmıştır. Yine 3/6/2021 tarih ve 7326 sayılı Kanun’un 11’inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31’inci maddesine eklenen ilave hükümle mükelleflerin aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini 31/12/2021 tarihine kadar maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebilme imkanı tanınmıştır.
7338 sayılı Kanun’un 31’inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesine eklenen“yeniden değerleme” uygulaması aşağıda detaylı olarak açıklanmıştır.
2.1.Yeniden Değerleme Yapabilecek Mükellefler
Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan kollektif, adi komandit ve adi şirketler de dâhil olmak üzere gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanlarını, kanunda yazılı istisnalar dışında yeniden değerleme hakkına sahip bulunmaktadırlar.
Öte yandan aşağıda sıralanan mükellefler Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesinde yer alan “yeniden değerleme” uygulamasından yararlanamaz;
• Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen mükellefler,
• İşletme hesabı (zirai işletme hesabı dâhil) esasına göre defter tutan mükellefler,
• Serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler,
• Münhasıran sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler,
• Vergi Usul Kanunu’nun 215’inci maddesi uyarınca kendilerine, kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler.
Yeniden değerleme uygulaması zorunlu olmayıp bu karar mükelleflerin tercihine bırakılmıştır. Bu kapsamda, dileyen mükellefler bilançolarında kayıtlı iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutmayarak mevcut durumlarını muhafaza edebilirler.
2.2. Yeniden Değerlemeye Tabi İktisadi Kıymetler
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesinin (A) fıkrasında yer alan enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolara dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları yeniden değerleme uygulamasına konu olacaktır.
Sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen iktisadi kıymetler ile iktisadi kıymetlerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetler, bahse konu fıkra kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulamaz. Kapsama giren işletmelerin kiralamaya konu ettikleri iktisadi kıymetler emtia niteliğinde bulunmadığından, yeniden değerlemeye tabi tutulabilir.
Hesap dönemi içinde aktife giren iktisadi kıymetler için aktife girdiği hesap döneminde, yeniden değerleme yapılmaz.
2.3.Yeniden Değerlemenin Zamanı