Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
6183 Sayılı Yasaya Uygunluğu Yönünden İnceleme Yapılmaksızın İhtiyati Hacze İlişkin Verilen Karar Hukuka Uygun Değildir
Danıştay 3. Daire
Esas No: 2009/5848
Karar No : 2011/7414
Limited şirketin ortağı sıfatıyla davacının banka hesabına, ihtiyati haciz kararı uyarınca haciz bildirisine dayanılarak uygulanan ihtiyati hacze karşı açılan davayı, Danıştay Üçüncü Dairesince verilen bozma kararına uyulduğu belirtilerek; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Teminat İsteme” başlıklı 9’uncu maddesinde, Vergi Usul Kanununun 344’üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359’uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği, aynı kanunun 13’üncü maddesinde, yedi bent halinde sıralanan ihtiyati haciz sebeplerinden herhangi birisinin mevcudiyeti halinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahali en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre derhal ihtiyati haciz tatbik olunacağı kurala bağlanarak 213 sayılı Yasanın 344’üncü maddesinde sayılan nedenlerle bir kamu alacağının salınması yolunda gereken işlemlere başlanmasının yeterli görüldüğü, 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesi uyarınca limited şirketten tahsil olanağı bulunmayan amme alacağından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu kanun hükümleri gereğince takip edilecekleri kurala bağlanan limited şirket ortaklarının, amme alacaklısı idareye karşı, aynı yasanın 3’üncü maddesi uyarınca amme borçlusu sıfatını kazandıklarından; hisselerin tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte devredilmiş ve bu hususun tescil ve ilan edilmiş olması hali dışında, bu kanun hükümlerine göre takip edilebilecekleri gerekçesiyle reddeden vergi mahkemesi kararının; pay defterine kaydedilmeyen, tescil ve ilan edilmeyen hisse devri hukuki sonuç doğurmadığından şirket ortağı sıfatını kazanmadığı, ortakların kamu borçlusu sıfatını asıl borçlu şirket hakkında yapılan takibin sonuçsuz kalması halinde haiz olacakları ileri sürülerek bozulması istenmiştir