Maliye Postası Dergisi
5 FARKLI SPESİFİK BAŞLIKTA KIDEM TAZMİNATI
Mahmut ÇOLAK
Bilindiği üzere kıdem tazminatı mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde düzenlenmiş olup, kıdem tazminatı konusu yıllardır değişik başlıklar altında makale ve kitap konusu edilmiştir. Biz burada bu çalışmamızda 5 farklı ve spesifik başlık altında yargı kararları ve güncel mevzuat ışığında kıdem tazminatını konuşacağız.
1. İşçi Olarak Çalışmakta İken Devlet Memurluğuna veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçişte Kıdem Tazminatı
Statü değişikliğinden işçi olarak çalışan bir kişinin aynı/farklı işyerinde memur veya sözleşmeli personel gibi işçilik dışında bir konuma geçirilmesi anlaşılmalıdır. Her şeyden önce vurgulayalım ki; bir kimsenin karşılıklı ve özgür iradesiyle girdiği bir özel hukuk statüsünden, idarenin (işverenin) tek yanlı iradesiyle alınıp başka bir konuma sokulması mümkün değildir. Bir kimse kendi istemediği sürece kamu görevlisi statüsüne girdirilemez. İşçinin isteği olmadan yaşanan böyle bir halde hizmet akdinin işverence-idarece tek taraflı bir şekilde sona erdirilmesi yani feshi söz konusudur. Durum böyle olunca bu tür konuma sokulan kişiler hizmet akdiyle geçirdiği hizmetine uygun kıdem tazminatının ödenmesi gerekir (YGHK, 12.11.2003-9-685/690)
Davacı işçinin davalı işverence 18.03.1993 tarihinde yapılan yarışma ve yeterlilik sınavına girip kazanmak suretiyle memur statüsüne geçmeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla iş sözleşmesi davacının kendi isteği ile sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekir (Yrg. 9. HD., 27.09.2004-20414/20745).
Belirtelim ki, işçilikten farklı statüye geçiş için statü değişikliğinin gerçek olması ve işçinin isteği üzerine gerçekleşmemesi gerekir. Eğer değişiklik işçinin isteği üzerine olmuşsa, kıdem tazminatı ödenmez (Yrg. 9. HD. 11.01.2005-5936/453).
Davacı işçi, işverenden ferdi işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece talep kısmen kabul edilmiştir. Kendi isteği ile işçilikten ayrılıp, KADROYA geçen kimseye KIDEM ve İHBAR tazminatı ödenemez. Talebin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir. Fakat kıdem ve ihbar tazminatı, taleplerinin dışındaki alacaklarının şartları mevcutsa tahsiline karar verilir (Yrg. 9.HD., 08.11.2007-5938/32864).
Sonuç olarak; mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde kıdem tazminatı ödenecek haller açık ve net bir şekilde düzenlemiştir. İşçi iken memur olan, sözleşmeli personel olan, belediye başkanlığına seçilen kişinin “istifa” etme yolu dışında başkaca bir yolu bulunmamaktadır. İstifa halinde ise kıdem tazminatı ödenemez. Bu konuda Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin (05.05.2005 Tarih.,2005/11804 Esas.,2005/15647 Karar) kararında istifa halinde kıdem tazminatı ödenemeyeceğine hükmetmiştir.
Ancak; işçilikten örneğin KPSS ile memur/sözleşmeli personel statüsüne geçiş işçinin iradesi ile değil işverenin (belediyenin-idarenin) ihtiyacı doğrultusundaki iradesi ile gerçekleşmişse bu durumda kıdem tazminatının ödenmesi gerekmektedir. Bir başka ifade ile burada dikkat edilmesi gereken husus şudur. İşçilikten memuriyete geçiş, örneğin aynı belediyede ve belediyenin ihtiyacı çerçevesinde gerçekleşmiş olmasıdır. İşçi, memur, sözleşmeli personel vb. istihdam şekilleri bir statüdür. Statü değişiklikleri tamamıyla çalışanın iradesi ile gerçekleşebileceği gibi belediyenin iradesi ile de gerçekleşebilir. Eğer, çalışanın iradesi ile gerçekleşirse bu istifa kabul edilir, istifa halinde kıdem tazminatı doğmaz; kurumun otoritesi ile çalışana olan ihtiyaç nedeniyle gerçekleşirse emeklilik aşamasında işçilikte geçen süre için kıdem tazminatı ödenecektir.
2. 7146 Sayılı Kanun Çerçevesinde Bedelli Askerlik Yapan İşçiye Kıdem Tazminatı