Maliye Postası Dergisi
4857 SAYILI KANUNUN 24/II İLA 25/II DE DÜZENLENEN HALLERDE FESİH KULLANMA SÜRESİNİN SINIRLI OLMASI HALİ
Mahmut ÇOLAK
I- YASAL MEVZUAT VE GİRİŞ
4857 sayılı İş Kanunu’nun “derhal fesih hakkını kullanma süresi” başlıklı 26’ncı maddesinde;
“ 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak 6 iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren 1 yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde 1 yıllık süre uygulanmaz.
Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.”
Madde gerekçesi; “ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi ve işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi için iki hak düşürcü süre söz konusudur. Öğrenme gününden başlayarak 6 işgünü, olaydan itibaren 1 yıl. Eski kanunda (1475 sayılı İş Kanunu kastedilmektedir) aynen aktarılan bu maddeye yeni metinde bir ekleme yapılmıştır. Ülkemizde son yıllarda, özellikle bankacılık alanında yaşanan kötü niyetli davranışlar dikkate alınmış ve işçinin maddi bir çıkar sağlaması durumunda bu 1 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, işçinin kendisine maddi çıkar sağlayacak bir yolsuzluğun yaptığının aradan 1 yıl geçtikten sonra öğrenilmesi veya anlaşılması durumunda da sözleşmesi İş Kanunu m.23/II uyarınca feshedilebilecektir.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Kanun metninde yer alan bu iki süre sadece Kanunun 24/II’de ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işçi tarafından, Kanunun 25/II’de ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işveren tarafından fesih hakkını kullanmasında düzenlenen sürelerdir.
4857 sayılı Kanunun “işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı 24/II maddesi
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler
söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
4857 sayılı Kanunun “işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı 25/II maddesi