Haberler
YILLIK GELİRİN TAYİNİ VE BEYANI NASIL YAPILIR ?
2013 Yılında elde edilen gelirler için 25 Mart 2014 tarihine kadar verilmesi gereken Gelir Vergisi Beyannamesinin düzenlenmesine ilişkin açıklamaların ve örneklerin yer aldığı Gelirler Eski Genel Müdürü Ahmet Esen tarafından hazırlanan “YILLIK GELİRİN TAYİNİ VE BEYANI NASIL YAPILIR” Başlıklı MALİYE POSTASI ÖZEL SAYISI yayımlandı, Abonelerimize gönderildi. Özel Sayımızdan bazı kısımları aşağıda inceleyebilirsiniz.
2013 Yılında elde edilen gelirler için 25 Mart 2014 tarihine kadar verilmesi gereken Gelir Vergisi Beyannamesinin düzenlenmesine ilişkin açıklamaların ve örneklerin yer aldığı Gelirler Eski Genel Müdürü Ahmet Esen tarafından hazırlanan “YILLIK GELİRİN TAYİNİ VE BEYANI NASIL YAPILIR” Başlıklı MALİYE POSTASI ÖZEL SAYISI yayımlandı, Abonelerimize gönderildi. Özel Sayımızdan bazı kısımları aşağıda inceleyebilirsiniz.
BEYANA İLİŞKİN ÖZELLİKLER
1- Genel Niteleme.
Açıklamalarımızda hep vergi olarak gelir vergisini, beyan olarak yıllık geliri, beyanname de, bir mükellefin yıllık olarak vermesi gereken beyannameyi ifade etmek istedik. Aşağıda beyanla ilgili özellikli durumlara yer verilmiştir.
2- Zarar Yerine Kar Beyan Edilmez.
Yıllık ticari faaliyet karla kapanmış ise bu kar, zararla kapanmış ise bu zarar beyan edilir. Zarar olduğu halde kar beyan edilmez.
Zarar yerine kar beyan edildiğinde, geçmiş yıl zararları ileriki yıllarda mahsup edilmez. Bu zararlar vergisi verilmiş karla kapatılır. Gelir İdaresi Başkanlığnın uyglaması bu yöndedir.
3- Naylon Fatura.
Naylon fatura bir benzetmedir ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge anlamında kullanılır.
Örneğin mal ve hizmet bedeli gerçek yönüyle değil onun altında veya üzerinde düzenlenmiş fatura naylon fatura olarak ifade edilir.
Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı şekilde düzenlenen faturalar için VUK md. 359’da yazılı cezalar uygulanır. Bu cezalar hapis cezasıdır ve bu cezayı alan kimseye ayrıca üç kat vergi ziyaı cezası da uygulanır.
4- Mükellefler Kendi Beyanına Karşı Dava Açamaz.
Mükellefler kendi beyanlarına bağlıdır ve kendi beyanlarına karşı dava açamaz. İlgili madde hükmü şöyledir.
“Mükellefler beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar. Bu kanunun vergi hatalarına ait hükümleri mahfuzdur.”(VUK md. 378)
Maddeye göre vergi hatalarına karşı yapılan düzeltme talebinin reddi üzerine dava açılabilecektir, örneğin defter ve belgelerde yapılan bir hata sonucu vergi matrahı eksik veya fazla gösterilmiş ise, hatanın düzeltilmesi talep edilebilir. Eğer talep reddedilirse, bu işlemi dava konusu yapmak mümkündür. (VUK md. 116 ila 126)
Ancak vergi beyannamesi, “İhtirazi Kayıt” konularak verildiğinde salınan vergi için vergi mahkemesinde dava açmak mükündür. Zira mükellef vergi dairesinin tarh işleminin yasalara uygun olmadığını ileri sürmektedir. bu konu da ileride daha geniş açıklama yapımıştır. Dava otuz gün içinde açılır.
VERGİ HATALARI
Vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır.
Hataların bizzat mükellef veya idare tarafından yapılmasının önemi yoktur, eğer bir hata sonucu vergileme yapılmış ise bu işlemin ya idare veya yargı yoluyla düzeltilmesi gerekir.
Hata sonucu tarh edilen verginin tahsil edilmesi veya tarh işlemine ilişkin ihbarnamenin mükellefe göderilmesi, dava açılması için yeterlidir.
Verginin tahsil edilmesi halinde dava açılması tarh zaman aşımı ile sınırlıdır. Tarh zaman aşımı beş yıldır. (VUK md. 126)
VERGİ HATALARINA İLİŞKİN ÖZELLİKLİ DURUMLAR
1- Mükellefin Düzeltme İstemi.
Mükellef, vergi hatası yüzünden fazla bir vergi ödemişse düzeltilmesini vergi dairesinden yazılı olarak ister ve iade talep eder.
Talebi reddedilirse bu kez otuz gün içinde vergi mahkemesinde dava açması gerekir. Otuz günlük süre ret işleminin tebliğ tarihinden başlar.
2- Eksik Beyan Halinde.
Mükellef, defter ve belgelerinde yapmış olduğu bir hata sonucu eksik beyanda bulunmuş ise, bu kez pişmanlıkla beyanda bulunarak eksik vergiyi öder.
Pişmanlık uygulanması için özellikle salınan verginin on beş gün içinde ödenmesi ve diğer şartların mevut olması gerekir. (VUK md.371)
3- Şikayet Yolu.
Vergi mahkemesi, bölge idare mahkemesi ve Danıştaydan geçmiş olsa bile vergi hatası yüzünden fazla bir vergi ödenmiş ise düzeltilmesi ve iadesi gerekir. Bu konuda yargı yerlerinde hataya ilişkin bir karar verilmemiş olması gerekir. (VUK md.125)
Düzeltme talebi vergi dairesinden istenir, talep vergi dairesince reddedilirse şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına başvurulur. (VUK md.124)
Talep Bakanlıkça da reddedilirse otuz gün içinde vergi mahkemesinde dava açılır. Dava için bu yolların tüketilmesi gerekir.
4- Düzeltme Dilekçesinin İçeriği.
Düzeltme dilekçesinde neyin düzeltilmesi isteniyorsa o işlem belirtilir. Örneğin bir gider belgesi 100 birim iken deftere 10 birim yazılarak hataen kazanç 90 birim fazla hesaplanmışsa, belgeler de eklenerek düzeltme talep edilir.
Vergi dairesi sadece bu hususa bakarak talebi inceler ve reddederse, dava da sadece bu husus için açılabilir.
Diğer bir ifade ile düzeltme dilekçesi aynı zamanda dava dilekçesi gibi yazılır. Zira vergi dairesi ile olan uyuşmazlık hata sonucu 90 birim matrah üzerinden fazla vergi verildiğine ilişkindir.
Dava dilekçesinde başka konulara da yer verilirse mahkeme bunları dikkate almaz, zira bu davanın genişletilmesi anlamını taşır ve kabul edilmez.
5- Yılı İçindeki Düzeltmeler.
Defter ve belgeler üzerinde yapılan vergi hatalarının, beyanname verme süresine kadar dönem içinde düzeltilmesi mümkündür.
Bu halde bilanço ve gelir tablosu yeniden düzenlenebilir, zira sene sonu envanter işlemleri, yıl içindeki hataların düzeltilmesine ilişkin olarak yapılır.
Defter kapanmadı ise, düzeltme işlemi normal kayıtlanır, eğer kayıtlar kapatıldı ise düzeltme kapatma işleminden sonra yapılır.
Bilanço ve gelir tablosunun yeniden çıkarılma imkanı yoksa, bu tablolara dokunulmaz, vergi matrahının gerçek olarak beyan edilmesi yeterlidir. Bu halde deftere sadece salınan vergi ile kesilen ceza kayıtlanır ve KKEG olarak değerlenir.
6- Usulsüzlüklerde Düzeltme.
Usulsüzlük fiillerinde düzeltme istenmez, zira usulsüzlük fiili işlendiğinde ceza kesilmesini gerektirir.
Örneğin Ba-Bs formları süresinde verilmemiş, ceza kesilmesini gerektirmeyen ek süre de geçmişse artık düzeltme söz konusu olmaz, form verilse bile ceza kesilir.
Ancak belgelerin gecikmesi halinde formun bildirimi defter kaydına göre yapılır, belgenin tarihi esas alınmaz. Belgenin üzerine geliş tarihi not düşülür ve sebebi de yazılır, zira gecikmenin gerçek ve sebebin de inandırıcı olması gerekir. (VUK Gn.Teb. no: 396)
KENDİLİĞİNDEN MATRAH ARTIRIMI
Mükellefler beyannamelerini verirken veya verdikten sonra vergi daireleri veya denetim elemanları, matrah artırımı konusunda mükellefleri artırım yapmaya davet etmektedir.
Çoğu mükellefler buna göre zarar yerine kar göstermekte veya düşük beyanlarını artırmaktadır.Bu halde nasıl bir kayıt yapılacağı da bize sorulmaktadır.
Veya mükelleflerin bizzat kendileri zarar beyan etmek istememekte yahut karını artırarak beyan etmek istemektedir.
Beyan artırımında sadece ödenen vergiye ilişkin kayıt yapılmalı mali tablolarla ilgili yeni bir düzeltme yapılmamalıdır.
Zarar beyan edilmişken bilahare kar beyan edilmiş ise, yine defter kayıtları ile mali tablolar dağiştirilmemeli, sadece verilen ikinci beyannamede zarar değil kar gösterilmeli ve salınan vergi KKEG olarak yazılmalıdır.
Zarar var iken kar beyan edildiğinde veya geçmiş yıl zararı beyan edilen gelirden indirilmeden vergi tarh ettirildiğinde artık geçmiş yıl zararları izleyen yıllarda indirim konusu yapılmaz ve izleyen yıllarda vergisi ödenmiş karla kapatılır.(GVK md. 88)
Beyana ilişkin çeşitli örneklerin de yer aldığı bu yazının tamamı Maliye Postası Dergisi'nin 1 MART 2014 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını ve Vergi, SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik bunun gibi diğer makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.