Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Yeterli İnceleme Yapılmadan Sakatlık İndirimi Talebinin Reddedilmesi Hukuka Uygun Değildir
DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri Kurulu
E: 2016/866 K:2016/813
İstemin Özeti: Davacının çalışma gücü kayıp oranı hakkında Merkez Sağlık Kurulunca yapılan değerlendirme esas alınmak suretiyle sakatlık indiriminden yararlandırılmasının mümkün olmadığı yolunda tesis edilen 01.09.2009 tarih ve 3512 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Kayseri Vergi Mahkemesi, 18.05.2011 gün ve E:2010/2013, K:2011/1093 sayılı kararıyla; öğretmen olan davacının Antalya Atatürk Devlet Hastanesinden aldığı 17.06.2010 tarih ve 2.247 numaralı özürlü sağlık kurulu raporunda çalışma gücü kayıp oranının %47 olarak saptandığı, vergi indiriminden yararlanma talebiyle Nevşehir Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne intikal ettirilmesini müteakip anılan raporun Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına gönderildiği, Maliye Bakanlığı tarafından, Nevşehir Valiliği (Defterdarlık Gelir Müdürlüğü)’ne gönderilen 25.08.2010 tarih ve 74825 sayılı yazıda, Merkez Sağlık Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucu davacının çalışma gücünün %34 oranında kaybedildiğinin tespit edildiği, kanunda öngörülen asgari çalışma gücü kaybının %40 olması nedeniyle davacının sakatlık indiriminden yararlanamayacağının belirtildiği, Merkez Sağlık Kurulu tarafından saptanan orana göre davalı idarece tesis edilen işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, sakatlık indiriminden yararlanmak amacıyla ilgililer tarafından Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikle belirlenen yetkili sağlık kuruluşlarından alınan bir raporun Merkez Sağlık Kuruluna intikal ettirilmesi üzerine, yetkili sağlık kuruluşundan alınan raporda yer alan sakatlık oranı ile kendi yaptığı değerlendirme sonucu bulduğu oranın farklı olduğu durumlarda, Kurulun yeniden incelenmesi amacıyla raporu veren hastaneye iade etme imkanı bulunduğu gibi ilgilinin çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluna gönderilmesini istemesinin de mümkün olduğu, şu halde, Merkez Sağlık Kurulu tarafından, yukarıda belirtilen imkanlar hiç kullanılmadan salt kağıt üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde sakatlık oranının %34 olarak tespit edildiğinin davalı idareye bildirilmesi üzerine yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan talebin reddedilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Valiliğin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 17.02.2015 gün ve E:2011/4106, K:2015/666 sayılı kararıyla; çalışanlar hakkında sakatlık indiriminin uygulanabilmesi için özürlülük oranının tespit edilmesi tek başına yeterli olmayıp, çalışma gücü kaybının da tespit edilmesi gerektiği, vücut fonksiyon kaybını ifade eden özürlülük oranı ile iş göremezlik halini ifade eden çalışma gücü kayıp oranının aynı anlamı taşımadığı, çalışma hayatında yapılan işe göre farklı olmakla birlikte çalışanın özür oranı yüksek olmasına rağmen söz konusu özrün, yapılan işe bir engelinin bulunmaması da mümkün olabileceğinden yapılacak tespitlerde her işle ilgili ayrı değerlendirilmek üzere çalışanın çalışma gücü kaybının belirlenmesi gerektiği, bu durumda, Mahkemece; davacının, vücut fonksiyon kaybı oranının, “Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri uyarınca, yaptığı işle ilgili hangi oranda çalışma gücü kaybına tekabül ettiği tespit edilerek varılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere kararı bozmuştur.
Kayseri Vergi Mahkemesi, 20.10.2015 gün ve E:2015/675, K:2015/1023 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alanı hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; 1981 yılında yürürlüğe giren Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkındaki Yönetmelik ekinde yer alan Sakatlık Arızaları ve Çalışma Gücünden Kayıp Oranları Cetveli ile 1998 yılında yürürlüğe giren Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik (mülga) ekinde yer alan Özür Durumuna Göre Çalışma Gücü Kaybı Oranları Cetvelinde “Çalışma Gücü Kayıp Oranından bahsedildiği, 16.07.2006 tarih ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 18’inci maddesinde, 06.02.1998 tarihli ve 98/10746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve eki cetvellerine yapılan atıfların bu Yönetmelik ve eki cetvellerine yapılmış sayılacağının belirtildiği ve 03.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikte de aynı yönde düzenlemenin yer aldığı, dolayısıyla, Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelikte bahsi geçen çalışma gücü kaybı oranı ile 2013 yılında kabul edilen Yönetmelik uyarınca tespit edilen özür oranları aynı cetvel esas alınarak belirlendiğinden, isimleri farklı olsa bile sonuç itibarıyla aralarında herhangi fark bulunmaması gerektiği; diğer bir deyişle, aynı tetkik ve bulgulara dayalı olarak Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen çalışma gücü kaybı oranı ile engellilere sağlık kurulu raporu tanzim eden sağlık kurumu tarafından belirlenecek özür oranı arasında herhangi bir fark olması halinde bunun sebebinin Merkez Sağlık Kurulu tarafından açık ve net bir şekilde ortaya konması gerektiği, yapılan bu tespitin aksine, özür oranı ile çalışma gücü kaybı oranının farklı olduğu ve çalışma gücü kaybı oranının ayrıca yapılan işe göre değiştiğinden bahisle özür oranından ayrı olarak belirlenmesi gerektiği yolundaki görüşe itibar etmenin mümkün olmadığı; çünkü, her iki oranın belirlendiği cetvelin aynı olmasının yanı sıra, çalışma gücü kaybı oranının tespiti için başvuruda bulunan kişilerin yapacakları işe göre iş gücü kaybına ilişkin bir belirleme de yapılmadığı; nitekim, gerek başvurulan sağlık kurumu gerekse Merkez Sağlık Kurulu tarafından kişinin hangi işe göre ne kadar iş gücü kaybı olduğu yolunda bir belirleme yapılmadığı, genel olarak özür oranı ve iş gücü kaybı oranının belirlendiği gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; hastane tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporunda yer alan teşhis ve bulguların, Merkez Sağlık Kurulunca Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek davacının çalışma gücü kaybının %34’e karşılık geldiğinin tespit edildiği, Kurulun konulan tanıları tartışmadığı, incelemelerini ilgili mevzuat doğrultusunda raporda yer alan bulguları dikkate alarak Yönetmelikte belirlenen oranlar üzerinden gerçekleştirdiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bu Danıştay Kararının tamamı Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Gelir Vergisi Kanununun 31. Maddesi altına kaydedilmiş , basılı olarak da Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu Hakkındaki 1 Numaralı DANIŞTAY KARARLARI KLASÖRÜ ABONELERİNE GÖNDERİLMİŞTİR.
Bu Danıştay Kararlarınının tamamını ,diğer kararları , özelgeleri ,Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Abonelik hakkında bilgi almak ve mesaj atmak için tıklayın.En son eklenen diğer Danıştay Kararlarını görmek için tıklayın.