Maliye Postası Dergisi
VERGİ HUKUKUNDA SUÇ VE KABAHAT KAVRAMI VE ARASINDAKİ FARKLAR
Alaattin DEMİR
1. GİRİŞ
Vergi suçu, vergi kanunlarında yer alan yükümlülüklere aykırı olarak vergi mükellefleri ve vergi sorumluları tarafından veya vergilendirme işlemlerinde görevli olan kişilerce işlenen ve ceza gerektiren fiillerdir.
Vergi hukukuna özgü kabahatler olan vergi kabahatleri, vergi geliri kaybına yol açan veya vergi sisteminin işleyişini aksatan ve kanun koyucuya göre ağır olmayan hukuka aykırılıklar olarak tanımlanabilir.
Vergi suçu ve vergi kabahati sıklıkla karşılaştırılan bir durumdur. Vergi suçu vergi kanunlarında belirtilen vergiye ilişkin ağır yaptırımları olan suçlardır. Vergi kabahati genellikle Vergi Usul Kanununda belirtilen ve vergiye ilişkin şekli ödevlerin yerine getirilmemesi sebebiyle uygulanan yaptırımlardır.
Vergi suçu, Vergi Usul Kanunu 359. madde, mükellefin özel işlerini yapma ve vergi mahremiyetini ihlal suçları suçları vergi suçlarının konusunu oluşturmaktadır.
Vergi kabahatleri, Vergi Usul Kanununda yer alan şekli yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle karşılaşılan özel usulsüzlük, birinci derece usulsüzlük, ikinci derece usulsüzlük ve vergi ziyaı kabahatinden oluşmaktadır.
Çalışmada vergi suçu ve kabahati, kavramsal çerçeve de öncelikle ele alınıp, genel değerlendirmelerde bulunacaktır. Bununla birlikte vergi suçu ve kabahatinin neler olduğu, aralarındaki farklar ele alınacaktır.
2. Vergi SUÇU ve KABAHATİ
2.1 Vergi Suçu Kavramı
Vergi suçu, vergi kanunlarında yer alan yükümlülüklere aykırı olarak vergi mükellefleri ve vergi sorumluları tarafından veya vergilendirme işlemlerinde görevli olan kişilerce işlenen ve ceza gerektiren fiillerdir.
Vergi suçu işleyebilmek için vergi mükellefi, vergi sorumlusu veya vergilendirme işlemlerinde görevli kimselerden olmak gerekmez. Vergi mükellefleri, vergi sorumluları ve bunlarla hukuki ilişkide bulunan üçüncü kişiler de vergi kanunlarına aykırı hareket edebilir ve vergi suçu ya da kabahati işleyebilirler.
Vergi kanunlarını ihlal etmenin sonucu olarak öngörülen cezaların bir kısmı idarece verilmekteyken bir kısmı adli makamlarca verilmektedir. 765 sayılı eski TCK’nın 11’inci (TCK, 2004) maddesinde suçlar, kabahatler ve cürümler olarak ikiye ayrılırken 5237 sayılı TCK’da cürüm-kabahat ayrımı kaldırılarak kabahatler, Kabahatler Kanunu kapsamına alınmış ve 5236 sayılı Kabahatler Kanunu ile kabahatler suç olmaktan çıkarılmıştır.
2.1.1 Vergi Suçunun Unsurları
2.1.1.1 Kanuni Unsur
Anayasa’nın 38’inci maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 2’nci maddesi gereğince (TCK, 2004) suçta ve cezada kanunilik esastır. Suçta ve cezada kanunilik esası, vergi suçları açısından da tamamen geçerlidir. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince kimseye işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun açıkça vergi suçu saymadığı bir fiilden dolayı ceza verilemez ve o kişi hakkında güvenlik tedbirlerine başvurulamaz. Bir vergi kanununda bir fiilin yapılmasının emredilmesi veya yapılmasının yasaklanması ve ayrıca bu emir ve yasakların ihlali durumunda uygulanacak yaptırımın gösterilmesi vergi suçunun kanuni unsurunu oluşturur (Yıldız, 2018).
2.1.1.2 Maddi Unsur
Hareket, netice ve bu ikisi arasında var olması gereken nedensellik bağından oluşur. Vergi suçunu oluşturacak hareket vergi kanunlarının hükümlerini ihlal etmeli ve karşılığında ceza öngörülmüş olmalıdır. Karşılığında yaptırım olarak ceza öngörülmemiş hareketlerin yapılması vergi suçunu oluşturmaz. Vergi suçunun hem icrai hem de ihmali hareketlerle işlenmesi mümkün olmakla birlikte vergi suçları genellikle icrai hareketler sonucu oluşur (Yıldız, 2018).
2.1.1.3 Manevi Unsur
TCK’ya göre suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır ve taksirli suçların cezalandırılması ancak bunların cezalandırılabileceğinin kanunda açıkça belirtilmesine bağlıdır. Vergi suçları açısından da suçun cezalandırılması için kastın varlığı gerekir. Kanunlarda vergi suçlarının taksirle de işlenebileceği yönünde açıkça bir hüküm olmadığı için vergi suçlarının cezalandırılması kastın varlığına bağlıdır ve taksirle vergi suçu işlenemez. Vergi kaçakçılığı suçunun oluşumu için kastın varlığı zorunludur. Bu fiillerin çoğu amaç ve plan unsurlarını bünyesinde barındırmaktadır ve dolayısıyla kast olmaksızın işlenmeleri mümkün olamamaktadır. Vergi mahremiyeti suçunun cezalandırılması da kastın varlığına bağlıdır. Failin elde ettiği bilgilerin sır olduğunu, bu bilgileri açıklamanın sırrın ifşası niteliğinde olacağını ya da bu bilgileri kullanması durumunda kendisine ve başkasına kullandırması durumunda da üçüncü kişilere yarar sağlayacağını bilmesi ve bunu istemesi gerekir. Mükellefin özel işlerini yapma suçunda da kastın varlığı suçun oluşumu açısından gereklidir (Yıldız, 2018).
2.1.1.4 Hukuka Aykırılık Unsuru
Vergi suçunun oluşması için vergi kanunlarında yer alan hukuki kuralların ihlalinin söz konusu olması gerekmektedir. Vergi kanunlarına göre aykırılık olması, hukuka aykırılık unsurunu oluşturmaktadır (Yıldız, 2018).
2.2 Vergi Kabahati Kavramı