Maliye Postası Dergisi
SİPARİŞ FORMLARININ (PURCHASE ORDER) DAMGA VERGİSİNE TABİ OLUP OLMADIĞI
DANIŞTAY DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6914
Karar No : 2022/859
Dava Konusu İstem: Davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak 2012/Ocak, Nisan ila Kasım dönemlerine ilişkin olarak tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı damga vergisi ile 2012/Aralık dönemi için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan bir kat vergi ziyaı cezalı damga vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … Vergi Mahkemesi … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 12inci maddesinde, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı; 2’nci maddesinde, tarafların sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuş olmaları durumunda, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşmenin kurulmuş sayılacağı belirtilmiş, 12’nci maddesinde ise, sözleşmelerin geçerliliğinin, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı olmadığı kuralına yer verildiği, 488 sayılı Kanun’un hükümlerine göre, bir kağıdın damga vergisinin konusuna girmesi için; – üzerinde imza veya imza yerine geçen bir işaretin bulunması, – herhangi bir hususu ispat veya belli etmesi, – Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tabloda sayılan belgelerden olması gerekmektedir. (1) sayılı tabloda vergiye tabi kağıtların sadece isimleri sayılırken, Damga Vergisi Kanunu’nun 4 üncü maddesi uyarınca, bir kağıdın damga vergisini belirleyebilmek için öncelikli olarak kağıdın mahiyetine bakılması gerekmekte olup, burada kağıdın üzerinde taşıdığı ismin değil, kağıdın içerdiği anlamın önem arz ettiği, davacı şirket tarafından ihtiyaç duyulan hammaddenin temini amacıyla davacı şirket ile yurt dışında mukim …. Ve …. arasında çerçeve sözleşmelerin imzalandığı, söz konusu sözleşmelerde, genel olarak malın cinsinin, miktarının, kalitesinin, teslim şeklinin belirlendiği, birim fiyatın ise, “yükleme tarihindeki Uluslararası Piyasa Fiyatının %3 eksiği” şeklinde belirlendiği, sözleşmelerde net bir rakam belirtilmediğinden bu çerçeve sözleşmelerinin damga vergisine tabi olmadığı, ancak sözleşmelerin “Teslimat” başlıklı 9. maddesi kapsamında davacı şirket tarafından çerçeve sözleşmelere konu malların gönderilmesi için sipariş formlarının (purchase order) düzenlendiği, dosyada mevcut olan bu sipariş formları incelendiğinde, kağıdın ne zaman düzenlendiğine ilişkin tarihin, tarafların adının, unvanın bulunduğu, hangi üründen, hangi fiyata ve ne kadar ürünün teslim edileceğinin belirlendiği ve davacı şirkete ait imzanın da sipariş formlarında yer aldığı, her ne kadar söz konusu sipariş formlarında sadece davacı şirketin imzası yer alıyor ise de, sipariş formlarının davacı ile yurt dışında mukim şirketler arasında imzalanan çerçeve sözleşmelere istinaden düzenlendiği ve sipariş formlarında belirtilen malların satıcı firmalar tarafından gönderildiği ve davacı tarafça da ithal edildiği göz önüne alındığında, çerçeve sözleşmelerdeki imzaların sipariş formlarını da kapsadığı sonucuna varıldığı, aksine düşüncenin özel hukuk biçimlerinin ve kurumlarının olağan kullanımları dışında kötüye kullanarak vergi kaçırma, vergi peçeleme sonucunu doğuracağı, davacı şirket ile yurt dışında mukim şirketler arasında karşılıklı imzalanan çerçeve sözleşmelere istinaden düzenlenen ve üzerinde düzenlediği tarihin, tarafların adının, unvanın bulunduğu, hangi üründen, hangi fiyata ve ne kadar ürünün teslim edileceğinin belirlendiği ve davacı şirketin imzasını taşıyan sipariş formlarının, her ne kadar adı sipariş formu olsa da kağıdın mahiyeti itibariyle bir mukavelename niteliğinde olduğu ve 488 sayılı Kanun’da belirtilen şartları (– üzerinde imza bulunduğu, – satışa konu hususları ispat veya belli etttiği, – Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tabloda sayılan belgelerden olduğu) taşıdığı ve dolayısıyla damga vergisine tabi olması gerektiği, ayrıca, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na bağlı (2) sayılı tablonun (IV) numaralı “ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” bölümünün 9. bendinde yer verilen, “akdi mutazammın siparişi kabul mektupları ile mukavele yerine kaim mektuplar”a ilişkin muafiyet hükmünün 21/11/1980 tarihinde yürürlüğe giren 2344 sayılı Kanun ile kaldırıldığı, bu hükmün kaldırılmasından sonra 14/03/1981 tarihinde yayımlanan 17 Seri Nolu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin (D) başlıklı bölümünde, akdi mutazammın siparişi kabul mektupları ile mukavele yerine kaim mektupların muafiyet hükmü kaldırıldığı için artık damga vergisine tabi olduğunun belirtildiği görülmüş olup, yasa koyucunun söz konusu muafiyete ilişkin bendi yürürlükten kaldırarak mukavele yerine kaim sipariş mektuplarının vergilendirmesini amaçladığı, mahiyet itibariyle mukavelename olan ve satıcı ile davacı tarafından birlikte imzalanan çerçeve sözleşmeye istinaden düzenlenen ve belli bir parayı ihtiva eden dava konusu sipariş formlarının ihtiva ettiği değer üzerinden binde 8,25 oranında damga vergisi hesaplanarak yapılan tek kat vergi zıyaı cezalı damga vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık görülmediği, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dayanak gösterilen vergi ziyaı cezasının 2012 yılında kesinleştiği, 2012 yılının Aralık dönemine ilişkin kesilen vergi ziyaı cezasında tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; dava konusu 2012/Aralık dönemine ilişkin vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir katı aşan kısımlarının iptaline, dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarhiyatları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Maddi Olay: Davacı şirket hakkında düzenlenen 21/10/2017 tarih ve 2017-B-902/10 sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak 2012/Ocak, Nisan ila Kasım dönemlerine ilişkin olarak tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı damga vergisi ile 2012/Aralık dönemi için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan bir kat vergi ziyaı cezalı damga vergisinin kaldırılması istenilmektedir.
İlgili Mevzuat: 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. maddesinin birinci fıkrasında, anılan Kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; söz konusu tablonun 1. bölümünde ise, mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerden belli bir parayı ihtiva edenlerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı, 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir katı aşan kısımlarına ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, davalı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının, temyiz istemine gelince;
Davacı şirketin davacı şirket ile yurt dışında mukim ... Ve ... arasında imzalanan çerçeve sözleşmenin “Teslimat” başlıklı 9. maddesi kapsamında davacı şirket tarafından çerçeve sözleşmelere konu malların gönderilmesi için sipariş formlarının (purchase order) düzenlendiği, damga vergisi yönünden yapılan sınırlı inceleme neticesinde düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, çerçeve alım sözleşmelerinin damga vergisine tabi olmadığı ancak daha sonra düzenlenen sipariş formlarının (purchase order) damga vergisine tabi olduğu tespitine dayanılarak dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatın yapıldığı görülmektedir.