Haberler
SGK ALACAKLARININ 6183 SAYILI KANUNA GÖRE TAHSİLİ HAKKINDA GENELGE YAYIMLADI
Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü İcra Daire Başkanlığı kurum alacaklarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip işlemlerine dair usul ve esasların açıklandığı 2024/12 sayılı Genelgeyi yayımladı.
2024/12 sayılı Genelgeyi okumak için tıklayın.
Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primlerinin, işsizlik sigortası primlerinin, idari para cezalarının, gecikme zamlarının ve katılım paylarının Kurum alacağına dönüşür. Bu alacakların tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır.
6183 sayılı Kanuna göre takip edilen Kurum alacakları; sosyal sigorta primleri, genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idari para cezası, gecikme cezası ve zamları ile katılım paylarından oluşmaktadır.Ayrıca Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgesi ile muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden alınacak damga vergileri de Kurum tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip edilecek.
Borçlunun yurt içinde veya yurt dışında belirli bir adresi yoksa veya mal varlıklarını kaçırma riski taşıyorsa, teminat sunulmadığı takdirde SGK doğrudan ihtiyati haciz uygulayabilecek. İhtiyati haciz uygulamasında borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden önce mallarına geçici olarak haciz konulabiliyor.
Borçlulara tebligatlar elektronik ortamda yapılacak. Tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihten itibaren beş gün sonra yapılmış sayılacak. Tebligatın ulaşılamasa dahi yasal süreçlerin devam edecek.
Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan Kurum alacağından dolayı sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu tutulmuş olup 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilecekler.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi hâlinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait olan ve devir tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan Kurum alacaklarının ödenmesinden sermaye hisseleri oranında müteselsilen sorumlu olacaklar. 6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, Kurum alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin şirket ortağı olması hâlinde, söz konusu kişilerin bu Kurum alacağından müteselsilen sorumlu tutulacak.
Limited şirketlerde müdür sıfatını haiz ortak veya ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesine göre değil, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin yirminci fıkrasında belirtilen "… tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmüne göre tüzel kişilikle birlikte takip yapılacak.
Anonim şirketlerde ise şirket ortaklarının ortaklık sıfatından dolayı sorumluluğu bulunmamaktadır ancak ortaklar taahhüt ettikleri sermayeyi tamamen veya kısmen şirkete ödemedikleri takdirde, 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesi kapsamında, Kurum borçlusuna (şirket) borcu bulunan üçüncü şahıs sıfatıyla ve şirkete ödemedikleri sermaye kadar sorumlu tutulabilirler.
Tüzel kişilerin üst düzey yönetici ve yetkilileri, görevde bulundukları dönemde tahakkuk eden ve ödenmeyen borcun tamamından sorumludurlar. Bu kişilerin görevleri sona ermiş olsa dahi görevde bulundukları dönemde tahakkuk eden ve ödenmeyen borçtan dolayı sorumlulukları devam etmektedir. Üst düzey yöneticilerin bu görevlerinin sona erdiği tarihten sonra tahakkuk eden borçtan sorumlu tutulmaları ise mümkün bulunmamaktadır. Temsil ve ilzam yetkisi bulunsun veya bulunmasın yönetim kurulu üyeleri de 5510 sayılı Kanunda işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır. Prim borçlarından dolayı sorumluluğun belirlenebilmesi için, primlerin ödenmesi gereken ayda tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyesi olunması yeterlidir. Bu nedenle tüzel kişi yönetim kurulu üyelerinin, primlerin ödenmesi gereken son gün itibarıyla da olsa yönetim kurulu üyesi oldukları dönemlerde ödenmesi gereken prim ve prime ilişkin borçlardan dolayı sorumlu tutulacaklar.
Alt işverenin Kuruma olan ve yasal süresi içinde ödenmeyen borçlarının tahsilini teminen düzenlenecek ödeme emirleri asıl işverene ve alt işverene aynı anda (birlikte) gönderilerek icra takip işlemleri yapılacak.
Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, tasfiyeye başlandığı tarihten itibaren üç gün içinde ilgili tahsil dairelerini tespit ederek tasfiyenin başladığını bunlara bildirecekler. Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler tarafından, Kurum alacağı öncelikle ödenecek. Kurum alacakları ödenmeden veya ayrılmadan dağıtım yapılamayacak ve herhangi bir tasarrufta bulunulamayacak. Aksi halde tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, borçlunun tahakkuk etmiş veya edecek borçlarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar. Bu sorumluluk dağıtılan veya tasarrufta bulunulan miktarı geçemeyecek.
Almanya, Avusturya, Belçika ve Kırgızistan gibi ülkelerle yapılan ikili sosyal güvenlik anlaşmaları çerçevesinde, bu ülkelerdeki borçların tahsili, ilgili ülkenin sosyal güvenlik kurumları tarafından gerçekleştirilecektir.