Haberler
LÜKS TAŞITIN GİDERLERİNİN KABUL EDİLEBİLECEĞİ HAKKINDA DANIŞTAY KARARI
Danıştay Dokuzuncu Dairesi 2016/1761 Esas ve 2018/6508 Karar No.lu kararı ile arazi taşıtı ile iki televizyona ait amortisman ve harcamaların serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile tarh edilen gelir vergisi ile kesilen vergi cezasını kaldırdı.
Davaya konu olayda vergi dairesi, serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, mükellefin envanterine kayıtlı, lüks arazi taşıtı ile iki televizyona ait amortisman ve harcamaların faaliyetiyle ilgili olmadığı gerekçesi ile serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak kabul edilemeyeceği yönünde düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanarak gelir vergisi tarhiyatı yaptı ve vergi ziyaı cezası kesti.
Serbest muhasebeci mali müşavir olan mükellef vergi mahkemesinde dava açtı. Vergi mahkemesi "beyan edilen vergi matrahı dikkate alındığında ticari icaplara aykırı bir durum olduğu" gerekçesiyle davayı reddetti. Mükellef kararı temyiz edince dosya Danıştay Dokuzuncu Dairesi'ne geldi. Dokuzuncu Daire davaya ilişkin kararında "Gelir Vergisi Kanunun "Mesleki Giderler" başlıklı 68. maddesinde "binek otomobili" ifadesi yerine "taşıtlar" sözcüğü kullanıldığını belirterek binek otomobiller dışındaki taşıtlara ait amortisman ve giderlerin hasılattan indirilmesine olanak tanınmıştır." görüşü ile temyiz istemini kabul etti . Dokuzuncu daire kararında şu ifadelere yer verdi :
"Serbest meslek kazancının tespitinde, taşıtlara ait amortisman ve giderler, taşıtın envantere kayıtlı olması ve mesleki faaliyette kullanılması şartlarının birlikte sağlanması halinde; demirbaşlara ait amortismanlar ise, mesleki faaliyette kullanılması koşuluyla hasılattan indirilebilecektir. 02/01/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5035 sayılı Kanunun 13. maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunun "Mesleki Giderler" başlıklı 68. maddesinde yapılan değişiklikle, "binek otomobili" ifadesi yerine "taşıtlar" sözcüğü kullanılmış olup, bu değişiklikle binek otomobiller dışındaki taşıtlara ait amortisman ve giderlerin hasılattan indirilmesine olanak tanınmıştır."
Aynı dava dosyasında serbest muhasebeci mali müşavir mükellefe ödemelerin banka ve finans kuruluşları veya posta idaresi aracılığıyla yapılmadığından ve bu kurumlardan alınan belgeler ile tevsik edilmediğinden dolayı kesilen özel usulsüzlük cezalarına dair de karar verildi.
Danıştay 9. Dairesi tevsik zorunluluğuna uyulmadığı gerekçesi ile kesilen özel usulsüzlük cezasını geçerli bir şekilde kurulmuş cari hesap sözleşmesinin ve mahsuplaşma sonucu ortaya çıkmış bir bakiyenin varlığına yönelik herhangi bir tespit yapılmadığı için kaldırdı. 9. Daire " Cari hesap mahsuplaşması sonucu bir bakiyenin oluşması ve bunun belirtilen haddi aşması halinde yapılacak ödemenin, banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu doğacaktır. Mahsuplaşma sonucu ortaya bir bakiye çıkmaması halinde ise, tevsik zorunluluğundan bahsedilemeyeceği tabiidir." şeklinde görüş verdi.
Sitemize eklenen diğer Danıştay Kararları'nı ve özelgeri incelemek için tıklayın.