Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
İcra Yoluyla Satışta Hatalı KDV Oranı Uygulanması Halinde Cezanın Muhattabı
Danıştay 3. Daire
Esas No: 2013/3748
Karar No : 2014/4608
İstemin Özeti: Davacı adına, cebri icra yoluyla satışını gerçekleştirdiği işyeri niteliğindeki gayrimenkulün satış bedeli üzerinden % 18 yerine % 1 oranında vergi tahsil etmesi nedeniyle Mayıs 2008 dönemi için ikmalen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine karşı dava açılmıştır. Manisa Vergi Mahkemesinin 17.5.2010 gün ve E:2009/963, K:2010/433 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 40’ncı maddesinin 5’inci bendi ile bu madde uyarınca yayımlanan 48 No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği hükümleri gereğince, cebri icra satışlarında ihale alıcısından katma değer vergisi tahsil etme ve beyanname verme yükümlülüğü İcra dairelerine ait olduğundan, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi ya da eksik yerine getirilmesi durumunda katma değer vergisi tarhiyatının icra müdürlükleri adına yapılması gerektiği sonucuna ulaşıldığından tarhiyatın, Adalet Bakanlığı adına yapılması gerektiği yönündeki davacı iddiasının yerinde görülmediği, 3065 sayılı Kanunun 28’ inci maddesinde, katma değer vergisi oranının, vergiye tabi her bir işlem için % 10 olduğu, Bakanlar Kurulunun bu oranı, dört katına kadar artırmaya, % l’e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkili olduğunun kurala bağlandığı, bu yetkiye istinaden 30.7.2002 gün ve 24831 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 17.2 .2002 tarih ve 2002/4480 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında da net alanı 150 metrekareye kadar konut teslimlerinin %1 katma değer vergisi oranına tabi olduğunun belirtildiği, değinilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden % 1 oranının uygulanabilmesi için teslime konu gayrimenkulün mesken olması ve 150 metrekareyi geçmemesi gerektiği, işyeri niteliğinde olması nedeniyle %18 oranında katma değer vergisine tabi olan taşınmaz tesliminde noksan vergi tahsil edildiği anlaşıldığından yapılan tarhiyatta yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı tarafından, idarenin iki yıllık bir gecikmeyle tarhiyat yoluna gittiği, olay tarihinde yürürlükte bulunan İcra İflas Kanununun, icra iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği, Devletin kusuru bulunanlara rücü hakkının saklı olduğu yolundaki kuralı içeren 5’inci maddesinin gözetilmediği, keza Anayasanın 129’uncu maddesi uyarınca ihbarnamenin temsil yetkisi olan Adalet Bakanlığı adına düzenlenmesi ve Bakanlığında kusuru olan ilgiliye rücu etmesi gerektiği, idarelerini haklı kılacak konu ile ilgili verilmiş yargı kararları ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün mütalaalarının bulunduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına KDV Kanununun 1. maddesinin altına kaydedilmiştir.
Kararın tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi Danıştay Kararlarını, özelgeleri , Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek,
Mevzuta hızlı ve güvenilir bir şekilde erişmek ,
Ücretsiz danışmanlık hizmetimizle zaman kazanmak,
Hediye fırsatlarından yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Abonelerimizin sorduğu bazı soruları ve bunlara verdiğimiz yanıtları incelemek için tıklayın.
Diğer özelgeleri ve Danıştay Kararlarını incelemek için tıklayın.