Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Davacı SMMM'nin Şifresinin Başkaları Tarafından Çalındığı Ve Kullanıldığı İddiası
Danıştay Üçüncü Daire
E 2015/559 K: 2018/7628
İstemin Özeti: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, Y Limited Şirketi’nin 2010 yılının Haziran ila Eylül dönemine ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen 29.5.2014 tarih ve 2,3,5,6 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. 2. Vergi Mahkemesinin 31.10.2014 gün ve E:2014/909, K:2014/1076 sayılı kararıyla; davacının muhasebecilik hizmeti sunduğu şirket hakkındaki incelemenin defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle tarh dosyası üzerinden yapıldığı, dolayısıyla, defter kayıt ve belgeleri ile beyannamelerdeki bilgilerin birbirleriyle uyumsuz olduğu somut ve açık bir biçimde belirlenmeden, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 227’nci maddesi gereğince gereğince sorumlu tutulamayacağı, davacı hakkında düzenlenen sorumluluk raporuna göre, değinilen şirketin miktar ve tutar itibarıyla iş hacmiyle mütenasip olmayan belgelerinin beyannamelere dahil edilmesi nedeniyle davacının sorumluluğuna gidildiği ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 227. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca yayımlanan (4) sıra No.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğinde, miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf veya teamüle uygun olmayan belgelerin meslek mensuplarının sorumluluğu kapsamında olduğu açıklanmış ise de sorumluluğun sınırını yasama organınca öngörülenin dışında genişleten tebliğ hükümleri dikkate alınarak davacıya sorumluluk yüklenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, yeminli mali müşavirlerden farklı olarak “tasdik” görev ve yetkisi bulunmayan serbest muhasebecilerin, tasdik yetkisinin gereği olan “inceleme” ve “bilgi isteme” yetkileri de bulunmadığı, olmayan bu yetkilerini kullanmadıklarından bahisle sorumlu tutulamayacakları, serbest çalışan meslek mensuplarının, muhasebeciliğini yaptıkları mükelleflere ait bütün sektörlerdeki belgelerin miktar ve tutarları ile işletmelerin faaliyet konuları arasındaki ilişkiyi bilmek gibi bir imkanları ve yükümlülükleri de bulunmadığından olayda, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 227’nci maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluğun doğmadığı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir. Davalı idare tarafından, sorumluluk raporunda belirtildiği üzere ödevli kurumun gerçek ticari faaliyetinin olmadığı, düzenlediği belgelerin harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya yanıltıcı belge olduğunun anlaşılabildiği halde davacı tarafından vergi dairesine bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirilmediği bu nedenle düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 1’inci maddesinde kanunun amacının, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak olarak belirtilmiş ve bu kanun hükümlerine göre meslek icrasına hak kazananlara, “Serbest Muhasebeci”, “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir”, “Yeminli Mali Müşavir” denileceği ifade edilmiş, aynı Kanununun 2’nci maddesinin A işaretli bendinde, muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusunun gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kar, zarar tablosu ve beyannameleri ile ilgili diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işler yapmak olduğu belirtilmiştir.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 227’nci maddesinde; Maliye Bakanlığının; vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş, aynı maddede beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı kurala bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 227 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca yayımlanan (4) sıra No.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğinin “Beyannameleri İmzalayacak meslek Mensupları ve Sorumlulukları” başlıklı (III) işaretli bölümünde, mükelleflerin beyannamelerinin, kendilerine 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 2/A-a maddesinde belirtilen hizmetleri bir bütün olarak fiilen veren meslek mensupları tarafından imzalanacağı, meslek mensuplarının, mükellef tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile genel muhasebe kurallarına uygun ve doğru olarak yasal süresi içinde kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından sorumlu olduğu, meslek mensuplarının, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacakları, miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgelerin de meslek mensuplarının sorumluluğunda olduğu, böyle bir belgenin varlığı halinde, meslek mensuplarının bunun doğruluğunu mükelleften isteyebilecekleri, mükellefin bir tespitte bulunmaması ve meslek mensubunun ikna olmaması halinde, keyfiyetin meslek mensubunca vergi dairesine yazılı olarak bildireceği, bu bildirimle meslek mensubunun söz konusu belgelere ait sorumluluğunun ortadan kalkacağı, sorumluluğun tespitinde, yukarıda belirtilen sorumlulukla bağlantılı olarak ortaya çıkan vergi ziyaının yeterli olacağı;” Müşterek ve Müteselsil Sorumluluğun Tespiti” başlıklı (V) işaretli bölümünün ( B ) bendinde ise; müşterek ve müteselsil sorumluluğu vergi inceleme raporu ile tespit edilen meslek mensupları hakkında vergi dairelerince yapılacak takibatın, vergi ve ceza tahakkukunun kesinleşmesinden sonra başlatılacağı ve tahakkuku kesinleşen vergi ve cezanın tahsiline yönelik olacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu düzenlemelerin değerlendirilmesinden, 213 sayılı Kanunun mükerrer 227’nci maddesine göre, mükelleflerin beyannamelerini imzalayan meslek mensuplarının sorumluluklarının, imzaladıkları beyannamede yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmamasından doğması nedeniyle, serbest muhasebeci mali müşavirler, imzaladıkları beyannamede yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygunluğunu tespit edebilmeleri için mükellefler tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin, muhasebe kurallarına uygun olarak, kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından ve harici araştırmayı gerektirmeden sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacakları gibi miktar ve tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgelerin kullanılmaması hususunun da meslek mensubunun sorumluluğu kapsamında olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; serbest muhasebeci mali müşavir olan davacının muhasebe hizmetlerini yürüttüğü nakliyecilik, emlak komisyonculuğu ve kontör ticareti faaliyetinde bulunan, Y Limited Şirketinin, hakkında düzenlenen 25.6.2012 tarih ve 2012-A-/49 sayılı Vergi Tekniği Raporu ile komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediğinin tespit edilmesi üzerine, değinilen şirketin 2010 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül dönemlerinde muhasebecilik faaliyetini yürüten ve serbest muhasebeci olan davacı hakkında tanzim edilen 25.6.2012 tarih ve 2012-A-/57 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Sorumluluk Raporuna istinaden, şirketin miktar ve tutar itibarıyla iş hacmiyle mütenasip olmayan belgelerinin beyannamelere dahil edilmesi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 227’nci maddesi ile aynı maddenin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca yayımlanan (4) Sıra No’lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ hükümleri uyarınca, ziya uğratıldığı tespit edilen vergi ve cezaların müştereken ve müteselsilen sorumlu sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Vergi Usul Kanununun mükerrer 227. maddesinin altına kaydedilmiş ve Danıştay Kararları basılı mevzuat seti abonelerimize da basılı olarak gönderilmiştir.
Kararın tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi Danıştay Kararlarını özelgeleri ,Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Diğer Danıştay Kararları ve özelgeleri incelemek için tıklayın.