Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Aynı Takvim Yılında Birden Fazla Bağımsız Bölüm Satılması Nedeniyle Elde Edilen Kazancın Niteliği
T.C. Danıştay Üçüncü Daire
Esas No : 2019/715
Karar No : 2022/915
Dava konusu istem: Davacı adına, kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında teslim aldığı taşınmazların satışından elde ettiği ticari kazancını kayıt ve beyan dışı bırakması nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak 2011 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve aynı yılın tüm dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında verilen ara kararlarına cevaben dosyaya sunulan … tarih ve … sayılı iç yazışmanın incelenmesinden, 2011 ila 2014 yıllarında davacı ile … arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca teslim edilen taşınmazların satılması suretiyle elde edilen kazancın servetin değerlendirilmesi ve şekil değiştirmesi niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla ortada ticari organizasyon çerçevesinde devamlılık arz edecek şekilde taşınmaz satışı gerçekleşmediğinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergiler kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacının maliki olduğu arsayı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müteahhite vermesi sonucu, sözleşmede dörtte birinin kendisinde kalacağı kararlaştırılan 2 daire üzeri bodrum ve zemin olmak üzere 13 katlı 3 bina inşaatı sonucunda elde ettiği dairelerin 2011 ila 2014 yıllarında satıldığı, bu faaliyetten elde edilen ticari kazancın beyan edilmediğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) işaretli bendi ile vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı ve bu durumun yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre olağan olmayan bir durumu iddia edenin bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olacağı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinin 2. fıkrasının, (4) işaretli bendinde gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların, bu işlerinden elde ettikleri kazançların ticari kazanç olarak sayılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki hükümlerin değerlendirilmesinden, Kanun koyucunun, bu faaliyetlerin doğası gereği gayrimenkullerin bir ticari işletmeye özgülenmesini aramadığı, vergilendirmeyi devamlılık koşuluna bağladığı sonucuna varılmaktadır.
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Gelir Vergisi Kanununun 37. maddesinin altına kaydedilmiştir.
Kararın tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi Danıştay Kararlarını, özelgeleri , Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek,
Mevzuta hızlı ve güvenilir bir şekilde erişmek ,
Ücretsiz danışmanlık hizmetimizle zaman kazanmak,
Hediye fırsatlarından yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Abonelerimizin sorduğu bazı soruları ve bunlara verdiğimiz yanıtları incelemek için tıklayın.
Diğer özelgeleri ve Danıştay Kararlarını incelemek için tıklayın.