Haberler
YENİ TTK?NA GÖRE TİCARİ DEFTERLER, ENVANTER VE MALİ TABLOLAR
Yeminli Mali Müşavir Erdoğan Arslan tarafından hazırlanan YENİ TTK’NA GÖRE TİCARİ DEFTERLER, ENVANTER VE MALİ TABLOLAR başlıklı ÖZEL BÖLÜMÜN yer aldığı Maliye Postası Dergisinin 01 Mayıs 2012 tarihli 760. sayısı yayımlandı; Maliye Postası Abonelerine gönderildi. YENİ TTK’NA GÖRE TİCARİ DEFTERLER, ENVANTER VE MALİ TABLOLAR ÖZEL BÖLÜMÜN’ün bir kısmını aşağıda okuyabilirsiniz.
Yeminli Mali Müşavir Erdoğan Arslan tarafından hazırlanan YENİ TTK’NA GÖRE TİCARİ DEFTERLER, ENVANTER VE MALİ TABLOLAR başlıklı ÖZEL BÖLÜMÜN yer aldığı Maliye Postası Dergisinin 01 Mayıs 2012 tarihli 760. sayısı yayımlandı; Maliye Postası Abonelerine gönderildi. YENİ TTK’NA GÖRE TİCARİ DEFTERLER, ENVANTER VE MALİ TABLOLAR ÖZEL BÖLÜMÜN’ün bir kısmını aşağıda okuyabilirsiniz.
Bu ve bunun gibi bir çok makaleyi, özel sayılarımızı okumak, vergi, sosyal güvenlik ve iş kanunu hakkındaki sorularınıza cevap almak için Maliye Postası abonesi olunuz.
Özel bölümün tamamını okumak için tıklayınız.
Yeni TTK (bundan böyle TTK ya da Kanun olarak anılacaktır), tacirlerin defter tutma zorunluluklarına, envanter çıkarmalarına ve muhasebelerini tutmalarına ilişkin yeni hüküm ve anlayışlar taşımaktadır. Aşağıdaki bölümlerde ticari defterlere,6envanter çıkarmaya ve mali tabloların düzenlenmesine ve bunların denetimine ilişkin Kanunun taşıdığı hükümlere yer verilmek suretiyle, öngörülen düzenlemeler değerlendirilme konusu yapılmıştır.
2.Defter Tutmakla Yükümlü Olanlar
Kanun, her tacire defter tutma yükümlülüğünü yüklemektedir. Bu yükümlülük, aynı zamanda uluslararası muhasebe standartlarına uygun bir şekilde işletme muhasebesinin tutulmasını da içermektedir. Kuşkusuz defter tutma yükümlülüğü, tacirin kişiliğine sıkı sıkıya bağlı ve sadece onun tarafından yerine getirilmesi gereken bir ödev değildir; bu sorumluluk tacir tarafından yetkilendirilen uzman kişiler (muhasebeciler) tarafından da ifa edilebilir. Her nedense Kanun muhasebe denetiminde “denetçi” kavramında gösterdiği hassasiyeti muhasebenin tutulmasında “muhasebeci” için göstermemiş; tacirin muhasebe defterlerinin tutulması yükümlülüğü için, ehil muhasebecinin tayin edilmesine yönelik hükümler öngörmemiştir. Bununla birlikte tacirin defter tutma sorumluluğunu üçüncü kişiler aracılığıyla yerine getirmesi durumunda, muhasebe defteri tutacak bu üçüncü kişilerin, 3568 sayılı Kanun uyarınca “serbest muhasebeci”(SM) ya da “serbest muhasebeci mali müşavir”(SMMM) unvanını ve ruhsatını taşımaları zorunluluğu vardır. Ancak bu yasal zorunluluk, işletmenin kendi personeli aracılığıyla defter tutma sorumluluğunu yerine getirmesi durumunda yoktur. Diğer bir ifadeyle işletmenin muhasebe defteri hizmeti aldığı kendi muhasebe servisindeki personelinin SM veya SMMM unvanını haiz olmaları zorunlu değildir. Bu husus, ticari işletmenin muhasebe defter ve kayıtlarının uluslararası muhasebe standartlarına uygun olması ve işletmenin sağlıklı bir muhasebe denetimine hazırlıklı olması bakımından ciddi bir eksikliktir. Kuşkusuz bu eksiklik gerçekleştirilecek muhasebe denetimlerini olumsuz etkileyecek, denetim maliyetlerini artıracaktır.
IV-MALİ TABLOLARI DÜZENLEME ZORUNLULUĞU
1. Düzenlenmesi Zorunlu Mali Tablolar
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği, işletmelerin düzenleyeceği mali tabloları, temel mali tablolar olarak bilanço ve gelir tablosunu, ek mali tablolar olarak da satışların maliyeti tablosunu, fon akım tablosunu, nakit akım tablosunu, kar dağıtım tablosunu ve öz kaynaklar değişim tablosunu sınıflandırmıştır. Tebliğ, bilanço esasında defter tutan ve aktif toplamı 5 milyar lira ile ticari faaliyet işlem hacmi 10 milyar lirayı arka arkaya iki yıl aşmayan şahıs işletme ve şirketlerine temel mali tabloların düzenleme mecburiyetini ve bu işletme ve şirketler dışında kalan kurumlara da temel mali tabloların yanı sıra ek mali tabloların da düzenlenmesi yükümlülüğünü vermiştir.
Türkiye Muhasebe Standartlarına göre genel amaçlı mali tablolar, bilanço, gelir tablosu, öz kaynak değişim tablosu ve nakit akış tablosudur. Ancak Kanun, genel hükümlerde mali tablolar olarak sadece bilânço ile gelir tablosunu saymıştır. Buna göre, bilânço ile gelir tablosu, işletmenin yıl sonu finansal tablolarını oluşturur. Yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilânço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar. Dolayısıyla tacirler, anılan bu mali tabloları düzenlemek zorundadırlar.
Bununla birlikte gerçek ve tüzel kişi tacirler, gerek ticarî defterlerini tutarken, gerek münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına, Kavramsal Çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara aynen uymak ve bunları uygulamak zorundadırlar. Dolayısıyla tacirlerin düzenlemek zorunda oldukları mali tablolar bilanço ve gelir tablosu ile sınırlı değildir; ayrıca öz kaynak değişim tablosu ve nakit akış tablosunu da düzenlemeleri gerekmektedir.
Kanun, düzenlenecek mali tablolar bakımından açıkladığımız “genel hükümler” dışında, şahıs şirketleri için sadece “bilanço”dan, sermaye şirketleri için de Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş mali tablolardan bahseden hükümler içermektedir. Dolayısıyla düzenlenecek mali tablolar bakımından özellikle kolektif şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler, düzenlenme sistematiği yönünden sorunlar içermektedir.
Şirketler topluluğu kapsamında konsolide mali tabloların düzenlenmesi de gereklidir. Konsolide finansal tabloları hazırlamakla yükümlü işletmeler ile, konsolidasyon kapsamına giren işletmelerin belirlenmesinde ve ilgili diğer konularda Türkiye Muhasebe Standartlarındaki konuya ilişkin düzenlemeler geçerlidir.