Diğer Haberler
Yargıtay Kararı : "Şirket Aracını Alkollü Olarak Kullanmak Tazminatsız Kovulma Nedenidir"
Yargıtay şirket aracını alkollü bir şekilde kullanarak kaza yapan çalışanını tazminatsız kovan işyerini haklı buldu.
İddiaya göre, şoför olarak çalıştığı şirkete ait aracın direksiyonuna alkollü olarak geçen genç kazaya karıştı. Trafik polislerinin yaptığı kontrolde şirket aracını kullanan gencin 0.50 promil alkollü olduğu tespit edildi. Alkol alıp şirket aracıyla kazaya karışan şoför, tazminatsız şekilde işten kovuldu. İş mahkemesinin kapısını çalan şoför, kazada kendisinin kusursuz olup, diğer araç şoförünün tam kusurlu olduğunu, buna rağmen iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürdü. Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini istedi.
Davalı iş yeri sahibi ise davacının karıştığı trafik kazasında 0.50 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle iş akdinin sona erdirildiğini, alacağı olmadığını savundu. Mahkeme, iş sözleşmesinin feshine konu kazada davacı 0,50 promil alkollü olsa da kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığına, buna göre iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğuna hükmetti. Mahkeme davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığına karar verirken, davalı şirket kararı temyiz etti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, alkol alıp sorumsuzca davranarak şirket aracının direksiyonuna geçen şoförü kusurlu buldu. Kararda, ''Davacının sabah saatlerinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karıştığı, yapılan ölçümde davacının 0,50 promil alkollü olduğunun tespit edildiği ve davacının kazadan önceki akşam alkol aldığını kabul ettiği anlaşılmıştır. Şoför olarak çalışan davacının iş yerine ait aracı alkollü olarak kullanması işverene 4857 saylı Kanun'un 25/II-ı madde hükmüne göre haklı fesih imkanı verir. Davacı, feshe konu kazada kusurlu olmasa dahi alkollü olarak direksiyon başına geçmesi nedeniyle haklı feshe sebebiyet vermiştir. Buna göre mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerin reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulü isabetsizdir. Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir'' denildi.