Diğer Haberler
Yargıtay Kararı : " Mesleki Eğitim Belgesi Olmadan Çalıştırılan İşçinin Ölümünden İşveren Sorumludur"
Bir düğün salonu tadilat işleminde çalışan elektrik ustası, elektriğe çarpılma sonucu hayatını kaybetti. Şirket yetkilileri hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Mahkeme, sorumluları 'Taksirle öldürme' suçundan mahkumiyete çarptırdı. Sanık, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 12. Ceza Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir kara imza atan Daire, eğitimsiz ve belgesiz tekniker çalıştıran işverenleri haksız buldu.
Kararda, "Ölen işçi elektrik teknikeri olarak on aydır çalışmakta olduğu ancak ölenin elektrik meslek dalı ile ilgili eğitim-öğretim aldığına dair diploma veya mesleki eğitim belgesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Olay yerinde yapılan incelemeye göre elektrik tesisatının bağlı olduğu panoda kaçak akım rölesinin bulunmadığı ayrıca ölenin olay anında ellerinde yalıtım eldiveninin bulunmadığı ortadadır. Tanık, ölene yalıtımlı eldiven verildiğini ancak ölenin bunu kullanmadığını belirttiği, dosya çerçevesi incelendiğinde ölene koruyucu donanım teslim edildiğine dair bir belge sunulamadığı ve kaza sonrası düzenlenen morg eşya teslim tutanağında yalıtımlı eldiven korucuyu donanım teslim edildiğine dair bir ibare bulunmadığı anlaşılmaktadır" denildi.
Dairenin aldığı kararda 6331 sayılı İş Sağlığı ve güvenliği Kanunu'na atıfta bulunularak, "Ölenin iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği konulu 4 saatlik eğitime katıldığı, sanığın ölen ile eş kusurlu olduğu bilirkişi raporunda belirtilmiştir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve güvenliği Kanununun 17/3. maddesinde 'mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz' hükmü yer almaktadır. Dosya içeriğine göre öleni, çok tehlikeli iş sınıfında yer alan elektrik işi ile ilgili diploma ve mesleki eğitim belgesi bulunmamasına rağmen elektrik teknisyeni olarak çalıştıran sanık hakkında koşulları oluşması sebebiyle TCK'nın 22/3. maddesi gereğince bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir" ifadeleri yer aldı.