Diğer Haberler
Türkiye'de Ar-Ge Yatırımları Ürüne Dönüşemiyor
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde, Sanayi ve Teknoloji uzmanı Ayşe Yamak tarafından yapılan bir çalışmada, Ar-Ge harcamaları ile patent başvuruları arasında doğrusal bir ilişki olduğu, aynı ilişkinin Ar-Ge harcaması ile yüksek teknolojili ürün ihracatında da bulunduğu belirtildi.
Çalışma kapsamında, 2005-2014 yıllarını kapsayan dönemde 42 ülkenin Ar-Ge harcamaları, patent başvuruları ve yüksek teknolojili ürün ihracatı bu ilişki kapsamında incelendi. Türkiye, her iki durumda da araştırmaya konu ülke gruplarının ortalamasının çok altında kaldı. Çalışmada, Türkiye’nin birim Ar- Ge harcamasına karşılık ortalamanın altında sayıda patent başvurusu yaptığı, yine birim Ar-Ge harcamasına karşılık yüksek teknolojili ürün ihracatının daha düşük oranda gerçekleştiği belirtildi.
Çalışmada, kamuoyuna açık olmayan bir veri de paylaşıldı. Buna göre, Türkiye’de alınan patentlerin ticarileşmesi anlamına gelen lisans alma sayısının çok düşük kaldığı gözlendi. Buna göre, Ar-Ge yatırımlarının hızla artmaya başladığı 2011 yılından sonra, 2015’e kadar “lisanslanan yerli patent sayısı” yıllık 4 adetin üstüne hiç çıkmadı. 2015 yılında da sadece 1 patent lisanslandı.
Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesine karşılık, ihracatındaki katma değer ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içindeki payının da sınırlı geliştiği bilgisi çalışmada yer buldu. Buna göre, 1990 yılında sanayinin katma değer üretiminde dünyada 21. sırada bulunan Türkiye, 2000’de 23. sıraya geriledi. 2010’da tekrar 21. sıraya gelen Türkiye, 2014’te 19. sıraya yükseldi.
Düşük teknolojili ürünlere yönelik Ar-Ge yapılıyor
Çalışmada, Türkiye’nin Ar-Ge yatırımlarının yeterince faydaya dönüşmemesinde, düşük ve orta düzey teknolojili alanlarda çalışma yapılması, bu alanda daha iyi koordinasyon ve seçiciliğin öne çıkması gerektiği vurgulandı. Çalışmada, “Patent başvurularının ağırlıklı olarak yüksek teknoloji yerine düşük teknoloji gerektiren sektörlerde oluştuğu gözlenmektedir. Ar-Ge harcamalarında özel sektörün payının artırılmasının patent başvuru alanlarının niteliğinin geliştirilmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan Uzak Doğu ülkelerindeki uygulamalara benzer şekilde sanayide tersine mühendislik, bir nevi yaparak öğrenme, uygulamalarının geliştirilmesinin beşeri sermayenin artırılmasına katkı sağlayarak patent başvurularının niteliklerinde de artış yaratabileceği düşünülmektedir” denildi. Ayrıca, orta teknolojili alanlarda zorunlu yerli alıma yönelik destek programının da patent niteliğinin yükselmesine katkı verebileceği vurgulandı.