Diğer Haberler
Türkiye Katma Değer Yaratayım Derken Dışarıya Katma Değer Aktarıyor.
Katma Değer Hareketi Derneği’nin (KADED) 500 KOBİ üzerinde yaptığı araştırma, hammadde ve ara malında dışa bağımlılığın çarpıcı sonuçlarını ortaya koydu. Araştırmaya göre KOBİ’lerin sadece yüzde 10’u tamamen yerli hammadde ile üretim yaparken kalan yüzde 90’ı yüksek oranlarda ithal hammadde kullanıyor. Yüzde 10’u üretiminde hiçbir yerli girdi kullanmıyor. Bu sonuçlar üretim yapısının katma değer üretirken, dışarıya büyük miktarda katma değer aktardığını da gösteriyor.
İki yıl önce Begüm Özdoğularlı başkanlığında kurulan KADED, 11 Mayıs’ta gerçekleştirilecek, “Uluslararası Katma Değer Hareketi Konferansı” na hazırlık kapsamında, “Ar – Ge ve İnovasyonda KOBİ’lerin Katma Değer Endeksi” konulu bir araştırma yaptı. Demir çelik, otomotiv, tekstil, elektrik-elektronik, enerji, inşaat, kozmetik ve bilişim alanlarında üretim yapan kuruluşlara birebir ziyaretlerle hazırlanan Türkiye Katma Değer Endeksi hakkında bilgi veren Begüm Özdoğularlı, katma değerli üretim alanında farkındalık yaratmak istediklerini söyledi. Özdoğularlı, “Türkiye’nin seçtiği sanayi kalkınma modeli emeğe dayalı hafif sanayi ve montaj ağırlıklı. Bu yaklaşım katma değerin sınırlı kalmasına neden oluyor. Son yıllarda yapılan ihracat hamlesi, ancak yüksek ithal girdi ile mümkün oldu. Düşük karlarla yapılan işler ve haksız rekabet, yüksek maliyet ve yenilikçilikten uzak bir çalışma ortamı yarattı.
Araştırmada, ithal hammadde konusunda çarpıcı sonuçlar çıktı. Firmaların yüzde 10.6’sı üretimde hiç yerli girdi kullanmıyor. Yüzde 9’unda girdinin yarıdan fazlası, yüzde 62’sinde yüzde 70’den fazlası ithal. Tamamen yerli hammadde kullananların oranı sadece yüzde 10.2. Bu da Türkiye’nin katma değer üretirken, yüksek ithal girdi nedeniyle, dışarıya yüksek miktarda katma değer aktardığını ortaya koyuyor.
Araştırmada kapsanan sektörlerden demir-çelik büyük ölçüde ithal hurdaya bağlı. Yüksek oranda boş kapasite var. Küçük demir çelik fabrikaları katma değeri düşük üretim yapıyor. Üretim değerini artırmanın yollarından biri konsolidasyon ve yüksek teknolojiye geçiş. Japonya, Kore ve Almanya demir madenleri olmadığı halde ithal cevherle dünyanın en yüksek katma değerli ürünlerini üretebiliyor.
Otomotivde ithal ara malı katma değeri büyük oranda düşürüyor. Başta motor olmak üzere şanzıman ve diğer parçaların yüksek oranda üretimi yapılamıyor. Raporun ortaya koyduğu en çarpıcı bulgulardan birisi de otomotiv yan sanayii ile ilgili. Aslında en fazla Ar - Ge merkezine sahip olmakla öne çıkıyor. Ancak yapısal durum yan sanayi şirketlerini Ar – Ge’de teşvik etmiyor. Bu şirketler Ar – Ge yapmak yerine ana sanayinin “kısa sürede ve yüksek oranda düşük maliyetli üretim” önceliğine odaklı çalışıyor. Araştırmaya göre kimya sektörü yüzde 85 ithal hammadde ve ara mamulle üretim yapıyor. Katma değerli üretim için yüksek teknoloji, Ar-Ge çalışmaları, konsolidasyon, farklı tasarımlar ve ürün modelleri üzerinde çalışılması gerekiyor.