Diğer Haberler
İşe Girerken İmzalatılan Boş Senet Hakkında Yargıtay Kararı
2006 yılında bir şirkete satış müdürü olarak giren işçiden boş kağıda imza attırılarak teminat senedi alındı. İşçinin kayınpederine de kefil olarak imza attırıldı. İşçi 5 ay sonra işten ayrıldı.
Boş senedin iade edilmesini isteyen işçiyi oyalayan işveren, 3 yıl sonra kendisine 50 bin lira borcu olduğu gerekçesiyle icra takibi başlattı.
İşçi soluğu iş mahkemesinde aldı. İşe girerken verdiği teminat senedinin boşlukları doldurularak 50 bin lira borçlandırıldığını, senedin sanki işe girmeden önce düzenlenmiş gibi gösterildiğini, aralarında işçi işveren ilişkisi dışında hiçbir ticari ilişki olmadığı gibi senedin borç karşılığı verilmediğini belirterek iş mahkemesinden borçlu olmadığının tespit edilmesini istedi.
İşçi bir yandan da ceza davası açarak evrakta sahtecilik suçundan işverenin cezalandırılmasını talep etti.
TEMİNAT SENEDİ Mİ BORÇ SENEDİ Mİ?
İşverenin avukatı yaptığı savunmada, işçinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içinde imzasını inkar etmediğini, bu nedenle senet altındaki imzayı kabul ettiğini, işe girerken işverenden 15 bin lira borç aldığını, senedin bu borç ve aralarındaki ilişkilerden doğan borçlara karşılık verilen senet olduğunu, işe girişte düzenlenmiş bir teminat senedi olmadığını ileri sürdü.
İş mahkemesi önce işçi ve kayınpederinin borçlu olmadığını, ayrıca talep edilen borcun yüzde 20’si oranında işverenin işçiye tazminat ödemesine hükmetti. Yargıtay, hüküm verebilmek için ceza davasının sonucunun beklenmesini istedi. İşveren ceza davasında beraat etti. Bunun üzerine iş mahkemesi bu kez tam tersi karar vererek işçinin borcunun olmadığına dair talebini reddetti.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin kararında, kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararlarının hukuk davalarında bağlayıcı olmadığı, ancak ceza mahkemesinin mahkumiyet kararlarının bağlayıcı olduğu vurgulandı. Kararda, işçi ile işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken bazı iş kollarında işverenin teminat amacıyla bu tür senetler alabildiği belirtildi. Bu durumun ispatlanması halinde bu şekilde alınan senedin teminat senedi niteliğinde sayılması gerektiği kaydedildi. İş hukukunda işçi ve işveren ilişkisinde işverenin sosyal ve ekonomik bakımdan güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri dikkate alınarak karar alınması gerektiği ifade edilen kararda, bu sebeple düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi gerektiği belirtildi.
İşçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin borcunun, işverene verdiği zarar veya kendisine emanet edilmiş bulunan para miktarı ile sınırlı olduğu kaydedilen kararda, “Zararı ve davacı işçiden alacağı olduğunu işveren ispatlamalıdır. Teminat niteliğinde alınan bu senetler işverenin zararını veya alacağını kanıtlamadığı sürece geçersiz sayılmalıdır” denildi.
Yargılama esnasında dinlenilen işçi tanıklarının, çalışma esnasında çalışanlardan boş senetlerin teminat olarak alındığını, bunun işyeri uygulaması olduğunu belirttiklerine dikkat çekildi. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre teminat senedi olarak alınan senedin icraya konulması durumunda işverenin bir zararı var ise ispat etmesi gerektiği, oysa söz konusu davada işverenin işçi ve kayınpederi ile aralarında şahsi borç ilişkisinin nedenine dair herhangi bir delil sunamadığı kaydedildi. Her ne kadar işveren hakkındaki ceza davası beraat ile sonuçlanmışsa da işçinin işyerinde çalıştığı süre, yaptığı iş, dinlenen tanık beyanları, senedin düzenleme ve ödeme tarihi ile takibe konulmasına ilişkin aradan geçen üç yıla yakın sürenin, işçiden işe girerken teminat olarak alınan senet olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, yerel mahkemenin kararı bozuldu.
TEMİNAT SENEDİ İMZALARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Boş kağıda imza atan işçi, Yargıtay’ın bu kararıyla borçtan kurtuldu ancak 10 yılı aşkın süre boyunca yüksek borç tehdidi ile karşı karşıya kaldı.
İşe girerken bu tür senet imzalamak zorunda kalanların, belgenin işçinin işverene vereceği olası zarar veya işverenin emanet ettiği paraya karşı teminat niteliğinde olduğunun kayda geçirilmesi, teminat tutarının açık ve net bir şekilde yazılması, tarihin de atılması gerekir. Aksi takdirde imzalanmış boş senet işverenin yanı sıra işveren adına hareket eden diğer çalışanlar tarafından da kötüye kullanılabilir.