Diğer Haberler
İflas Erteleme Kararı Alan Firma Dört Yıla Kadar, Tek Kuruş Ödemiyor
Son dönemde artan iflas erteleme başvurularının bir kısmının ‘kötü niyetli’ olduğunu ifade eden işadamları, bu nedenle alacaklarını tahsil edemediklerini aktardı. Kurulacak komisyonla gerçekten iflas ertelemeye ihtiyacı olan kişilerin belirlenebileceğini kaydeden iş dünyası temsilcileri, bankaların kredileri erken çağırması nedeniyle de şirketlerin zora düşebildiğini bildirdi.
Yürürlükteki iflas erteleme sisteminin suistimale çok açık olduğunu söyleyen Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Mehmet Okkalı, özellikle alacaklı firmaların çok mağdur olduğunu bildirdi. Konuya ilişkin bir örnek veren Okkalı, “5 milyon dolarlık otel yatırımına giren bir şirket, yarısını alt yüklenicilerden veresiye alıyor. Yatırım tamamlandığında elinde sermaye kalmadığı için ifl as ertelemeye başvuruyor ve kayyum gelip şirketi yönetmeye başlıyor, bu kişi batmadan süreçten çıkacaığını düşünüyor” dedi. Aynı şirkete ilişkin ifl as erteleme verilmemesi durumunda ise mal varlıklarının 1 milyon dolara ancak satılabildiğini ve bu kez kimsenin alacağını tahsil edemediğini dile getiren Mehmet Okkalı, “Burada çok ince bir nokta var, bilirkişilerin çok hassas davranarak ve inceleyerek karar vermesi gerekir” diye konuştu. “Aynı bilirkişi hem ertelemeye kara veriyor, hem kayyumluk yapıyor.” Öte yandan ifl as erteleme almış bir şirkette kayyumluk yapan bir uzman, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada sistemin özellikle bilirkişilik yönüyle çok suiistimal edildiğini savundu. Bilirkişilerin borca batık olmayan şirketleri de borca batık gibi gösterebildiğine dikkat çeken uzman, “Bugün okuldan yeni mezun olmuş birisi bile 3 yıl içinde bilirkişilik yapabiliyor. Oysa mevcut koşullarda en az 15 yıllık mesleki tecrübenin olması gerekiyor. Bir çoğu işi mahkemede öğreniyor. Bunlar bilirkişi değil tam anlamıyla bilmez kişi” dedi.Çok daha ilginç bir uygulama ile ifl as erteleme dosyasında bilirkişilik yapanların, aynı şirkete kayyum olarak da atanabildiğine dikkat çeken uzman, “Bu çok etik bir durum değil. Şirketin durumunu düzeltmesi gereken kayyum, o şirketin maaşlı çalışanı haline geliyor. Kağıt üzerinde kayyumlara asgari ücretin biraz üzerinde ödeme yapılıyor. Ama maalesef şirketlerden açıktan para alanlar da var” ifadelerini kullandı.
'Ülke ekonomisi kaosa sürüklenebilir'
TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Karşılıksız çek ve iflas ertelemede yaşanan artış, ülke ekonomisini kaosa sürükleyebilir” dedi. Ortak akılla, “acil eylem planı” oluşturulmasının gerekliliğine işaret eden TÜRKONFED Başkanı Kadooğlu, “Ekonominin can damarı KOBİ’ler karşılıksız çek ve iflas erteleme süreçleriyle boğuşuyor” dedi.
‘Türkiye iş hayatı kötüler cenneti olmaya başladı’
Şu an herkesin sıkıntılardan kurtulmak için en kolay yol olarak iflas ertelemeyi gördüğünü söyleyen Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Rahmi Çuhacı, bunun borçlardan kaçış yöntemi olarak benimsendiğini ifade etti. İflas ertelemeyle üstteki firmanın kendini korumaya aldığını fakat piramitin altındaki herkesin zarar gördüğünü vurgulayan Çuhacı, “Bu kadar rahat iflas erteleme alınmamalı. Eskiden bilgi verilmesi gerekiyordu. Şimdi bu işler çok rahat. Belki Bakanlar Kurulu ya da Sanayi Bakanlığı bünyesinde kurulacak profesyonellerden oluşacak bir komisyon tarafından iflas erteleme isteyen firmalar incelenmeli. İyice araştırılmadan bu karar verilmemeli. Bu geminin içinde hepimiz gidiyoruz. Geminin sahibine bir şey olursa, bütün paydaşlar zarar görür” diye konuştu. Ayrıca Çuhacı, ifl as erteleme alan şirketlerin icra takiplerine karşı kalkan elde ettiklerini ve bankalar tarafından bloke edilen hesaplarının tekrar erişime açıldığını aktardı.
Ciddi mağduriyetler var yasanın değişmesi şart
İSO Genel Amaçlı Makine ve Aksam Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyesi Serol Acarkan ise çekte hapis cezası kaldırılınca durumun bu noktaya geleceğinin daha önceden belli olduğunu anlattı. Dürüst tüccarla kötü niyetlinin ayrılamadığını söyleyen Acarkan, şöyle devam etti: “Ciddi mağduriyetler var. Gerekli önlemler alınmadı. TOBB ve STK’lar dürüst tüccarın yanında olmalı. Türkiye’deki iş hayatı kötüler cenneti olmaya başladı.”
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci de Denizli piyasasında şimdilik bir sıkıntı yaşanmadığını açıkladı. Buna karşın ifl as ertelemenin yasal olarak kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğine dikkat çeken Keçeci, “Yasanın değiştirilmesi şart. Çünkü gerçekten zora düşmüş nefes almaya çalışan işadamları dışında çoğunlukla kötü niyetli kişilerce ifl as erteleme talep ediliyor” ifadelerini kullandı.
Bankalar da iflas ertelemeye yol açıyor
Son dönemde artan iflas ertelemeler nedeniyle bankaların korktuğunu söyleyen İSO Hazır Beton, Beton Ürünleri, Toprak ve Mermer Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyesi Adem Genç, bu nedenle bankaların düzgün çalışan fi rmaların da üstüne gittiğini ifade etti. Bunun ardından bu firmaların da iflas erteleme yoluna gidebildiğine dikkat çeken Genç, “Bankaların serinkanlı olmaları lazım. Yıllardır çalıştıkları adamların kredilerini geri çağırıyorlar. O firma da iflas ertelemeye başvuruyor. Bu sefer bankalar süreci beklemek zorunda kalıyor. Bunun ne faydası var? 250 milyon lirayla ifl as erteleme alan fi rma var. Bir demir- çelik ve inşaat malzemeleri satan fi rma... Çünkü ortada hiçbir şey yokken bankalar kredilerini geri çağırdılar” dedi.
“Ben iflas ettim” dediğinizde bankacılık kanunu işler
İflas ertelemeye başvuran şirketlerin artışını değerlendiren bankacılık çevreleri mevcut durumu, “Kriz var diyecek kadar yok” sözleriyle değerlendirirken yine de taleplerin 2012 ve 2013’e göre çok olduğu tespitini de yaptı. Bankacılar, ifl as ertelemeye giden bir şirketin ilk cümlesinin “Ben ifl as ettim” ile başladığını ve o noktada artık Bankacılık Kanunu’nun işleyeceğine değinerek “İflas erteleme isteyeceğim ve nefes alacağım diyen firmalar arasında iflasla dönenler artıyor. Büyüklüğünüzün üzerinde sayıda bankayla çalışmaya başladığınızda her yapılandırma ihtiyacını tek tek konuşmanız lazım. Ama ben iflas ettim dediğinizde kredi kanallarınızı ve çözüm sürecinizi kapatmış oluyorsunuz” yorumu yaptılar.