Haberler
Anayasa Mahkemesi Kararı: "Memurken Ödenen Yaşlılık Aylıklarının İadesi İşleminin İptalinin Reddedilmesi Hak İhlalidir"
Söz konusu olayda başvurucu , memur olarak çalışmakta iken memuriyet görevinden ayrılıp Sosyal Sigortalar
Kanunu'na tabi olarak çalışmaya devam etti. Başvurucu 1989 yılında SSK'dan emekli oldu ve kendisine 506 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığı bağlandı. SSK'dan yaşlılık aylığı almakta iken yeniden 1 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak göreve başladı.Memur olarak tekrar göreve başladığını belirterek almakta olduğu yaşlılık aylığı ödemelerinin durdurulması talebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürlüğü'ne (SSK) başvurdu.SSK tarafından verilen yazılı cevapta ise kurum mevzuatında, kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken 657 sayılı Kanun'a göre çalışmaya başlayanların aylıklarının durdurulması veya iptal edilmesi ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmadığı ifade edilerek, başvurucunun talebine yönelik bir işlem yapılmasının mümkün olmadığı bildirildi.
Mevzuat Değişikliği
2004 senesinde sosyal güvenlik kurumlarından emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlarla ilgili olarak yeni bir düzenleme yapılarak; herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin genel ve katma bütçeli idareler de dahil olmak üzere Kanun'da belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılamayacağı hüküm altına alındı.
SGK Ödenen Yaşlılık Aylığını Talep Etti
Başvurucu ise yeniden başladığı devlet memurluğu görevinden 2009 yılında emekli oldu.Memuriyet hizmetinden emekli olduktan sonra SGK , 19/1/2010 tarihli yazısıyla başvurucuya 1/1/2005-14/9/2009 tarihleri arasında ödenen toplam 35.945,41 TL yaşlılık aylığının başvurucu adına borç kaydedildiği belirtilerek belirtilen meblağın başvurucudan tahsiline karar verildiğini bildirdi. Başvurucu aleyhine 30/4/2010 tarihinde Ankara 27. İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatıldı. Başvurucu 28/7/2010 tarihinde bu tutarın tamamını SGK'na ödedi.
Emekli Yargıya Başvurdu
Bu işlemeler üzerine söz konusu vatandaş , tahsil işleminin iptali istemiyle 31/5/2010 tarihinde Ankara 11. İş Mahkemesinde dava açtı.Mahkeme davanın reddine karar verdi.Emekli vatandaş mahkemenin bu kararını Yargıtay'da temyiz etti. Ancak Yargıtay 10. Hukuk Dairesi de temyiz itirazlarını reddetti ve mahkeme kararını onadı.
Yargıtay'ında temyiz istemini reddetmesi üzerine emekli vatandaş 8/11/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi de verdiği kararda hatalı idari işlemdeki bütün kusurun başvurucuya yüklenmesi ve 35.945,41 TL asıl alacağın kanuni faiziyle birlikte 56.330,14 TL olarak tahsil edilmesiyle başvurucu üzerinde aşırı ve orantısız bir yüke sebep olunduğu , ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği gerekçesi ile başvurucunun Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altma mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi , hakkının ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere kararın Ankara 11. İş Mahkemesine gönderilmesine ve 198,35 TL harçtan ve 1.800 TL vekalet ücretinden oluşan yargılama giderinin emekli vatandaşa ödenmesine hükmetti.