Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Ticari Araçların Devrine İlişkin Noter Satış Sözleşmesinde Satış Bedelinin Gerçek Değerinin Altında Gösterilmesi Hakkında
DANIŞTAY 3. Daire
E: 2016/3738 K: 2016/2468
İstemin Özeti: Davacı adına, ticari araç ve plakasının satış bedelinin gerçek değerinin altında gösterildiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının 2’nci bendine göre sevk edildiği takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen salınan 2010 yılına ait bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesinin 10.5.2013 gün ve E:2012/2474, K:2013/1199 sayılı kararıyla; davacının satışını yaptığı ticari taksi ve plakasının gerçek değerinden düşük gösterildiğinin tespit edilmesi nedeniyle dönem matrahının belirlenmesi için takdire sevk edildiği görülmekte ise de 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca, eksik beyan üzerine takdire sevk halinde mükellefe, takdir komisyonu tarafından on beş günden az olmamak üzere bir mühlet verilmeden ve vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterlerini ibraz etmeye davet edilmeden matrah takdirine gidilmesi sonucu yapılan dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyat kaldırılmıştır. Davalı idare tarafından, davacının faaliyet gösterdiği hat için İstanbul Taksiciler Esnaf Odasının görüşü değerlendirilerek takdir edilen matrahın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30’uncu maddesinin ilk fıkrasında re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış ve maddede sayılı hallerden herhangi birinin bulunması durumunda, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Kanunun takdir komisyonunun görevlerini belirleyen 74’üncü maddesinin (a) fıkrasına göre ise takdir komisyonu, takdir sebepleri bulunup bulunmadığını incelemeksizin yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak ve vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmekle görevlidir.
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul İlinde ticari araçların devrine ilişkin noter satış sözleşmelerinin aralarında davacının da bulunduğu bir kısmında satış bedellerinin gerçek değerinin altında gösterildiği yolundaki İstanbul Emniyet Müdürlüğü yazısından hareketle 213 sayılı Kanunun 30’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının 2’nci bendi gereği takdir komisyonuna sevk edilen davacı adına, tayin olunan matrah üzerinden dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı adına düzenlenen takdire sevk fişinde sevk nedeni, vergi beyannamesi kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmemesi olarak belirtilmiş ise de beyannamesini matrahlı bir şekilde verdiği anlaşılan davacının beyannamesinde vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmediği yolunda idarece bir saptamada bulunulmadığı gibi söz konusu tarh nedeninin hangi bilgi ve belgelere dayandığının da açıkça belirtilmediği görülmektedir.
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Gelir Vergisi Kanununun 37. maddesinin altına kaydedilmiştir. Kararın tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi özelgeleri ,Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Diğer karar ve özelgeleri görmek için tıklayın.