Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Kredi İle Alınan Konutun Ticari Faaliyette Home-Ofis Olarak Kullanması Halinde İndirilebilecek Giderler
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; …. Vergi Dairesi Müdürlüğünün ….. vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, bilgisayar mühendisi olarak bilgisayar yazılımı hazırlama, yazılımların satışı, veri tabanı yöneticiliği ve danışmanlığı faaliyetlerinizden dolayı birinci sınıf tüccar olarak fatura düzenlediğinizi ve bilanço esasına göre defter tuttuğunuzu, söz konusu ticari faaliyetinizi ikametgah olarak kullandığınız konutunuzda icra ettiğinizi belirterek;
konutunuzun iktisabı için kullandığınız banka kredisi nedeniyle ödediğiniz faizlerin ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile söz konusu konuta ilişkin olarak yapılan boya, badana, alçıpan, cam balkon, ıslak zemin seramikleri, mutfak dolapları ve fayanslarının değiştirilmesi vb. işler için yaptığınız harcamaların ticari kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde; "Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmüne yer verilmiştir. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde ise; safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, söz konusu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (7) numaralı bendinde de Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Anılan bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, bu giderlerin fatura ve fatura yerine geçen vesikalar gibi tevsik edici belgelere dayanması ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde; maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade edeceği; 269 uncu maddesinde de iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerleneceği,
272 nci maddesinde; normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderlerin gayrimenkulün maliyet bedeline ekleneceği, gayrimenkuller için yapılan giderlerin hem tamir, hem de kıymet artırma giderlerinden terekküp etmesi halinde, bu giderlerden maliyet bedeline eklenecek kısmının ayrı gösterilmesinin mecburi olduğu,
273 üncü maddesinde; alet, edevat, mefruşat ve demirbaş eşyanın maliyet bedeli ile değerleneceği, bunların maliyet bedeline giren giderlerin, satın alma bedelinden gayrı komisyon ve nakliye giderleri gibi özel giderler olduğu, imal edilen alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlarda imal giderlerinin satın alma bedeli yerine geçeceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu Kanunun "Bina ve arazinin envantere alınması" başlıklı 187 nci maddesinde; Ferdi teşebbüslerde, mükellefin sahip olduğu bina ve arazi hakkında aşağıda belirtilen esasların cari olacağı belirtilmiştir.
Buna göre:
1. Fabrika, ambar, atelye, dükkan, mağaza ve arazi-işletmede ister kısmen, ister tamamen kullanılsınlar - değerlerinin tamamı üzerinden envantere alınır.
2. Ticaret hanları gibi oda oda veya kısım kısım kullanılabilen binalarla evlerin ve apartmanların yarısından fazlası işletmede kullanıldığı takdirde envantere ithal edilir.
3. Envantere alınan gayrimenkullerin kullanış tarzlarında sonradan vakı olacak değişiklikler, hesap yılı içinde nazara alınmaz.
Ayrıca, aynı Kanunun 313 üncü maddesinin birinci fıkrasında; işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin, bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesinin amortisman mevzuunu teşkil edeceği, 315 inci maddesinde; mükelleflerin amortismana tâbi iktisadî kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilân edeceği oranlar üzerinden itfa edeceği ve ilân edilecek oranların tespitinde iktisadî kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı hüküm altına alınmış olup, Kanunun 315 inci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak "Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları" 339, 365, 389, 399 ve 406, 418 ve 439 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki liste ile açıklanmıştır.
Bunun yanı sıra, 163 ve 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; amortismana tabi iktisadi kıymetlerin iktisabında kullanılan krediler nedeniyle ödenen faizlerin iktisadi kıymetin maliyet bedeline eklenecek kısmı ile doğrudan gider yazılacak kısmının tespitinde uygulanacak esaslar açıklanırken, iktisadi kıymetin aktifleştirme işleminin gerçekleştiği dönemin sonuna kadar oluşan kısmının maliyetle ilişkilendirilmesi, aktifleştirildikten sonraki dönemlere ilişkin olanların ise maliyet bedeline eklenilmesi veya doğrudan gider yazılması hususunda mükelleflerin serbest oldukları belirtilmiştir.
Sayı : 27575268-105[2016-313]-118092
16.03.2018
Bu özelge Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin altına kaydedilmiştir.
Özelgenin tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi özelgeleri , Danıştay Kararlarını, Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Diğer özelgeleri ve Danıştay Kararlarını incelemek için tıklayın.