Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
KDV İadesi Kontrol Raporu Uygulaması Dava Konusu Yapılamaz
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2013/304
Karar No : 2014/158
Dava; katma değer vergisi iadesi kontrol raporu uygulamasının iptali istemiyle açılmıştır. Davayı inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 20.12.2012 günlü ve E:2012/4877, K:2012/4744 sayılı kararıyla; 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24'üncü maddesinin 1 'inci fıkrasının (c) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2'nci maddesinin (a) bendine göre, düzenleyici işlemlerin, ülke çapında uygulanması nedeniyle açılacak iptal davalarına Danıştay’da bakılacağının tabii olduğu ancak, iptal davasının görülmesi için idari işlemin, idari bir yetkinin kullanılması sırasında idareler tarafından tesis edilmiş ve hukuki sonuç doğuracak kesin ve doğrudan uygulanabilir nitelikte olması gerektiğini belirttikten ve 2577 sayılı Kanunun 14 ve 15'inci maddelerine değindikten sonra; ağaç ürünlerinden palet imali faaliyetinde bulunan davacının satış yaptığı .... Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin talep ettiği katma değer vergisi iadesi nedeniyle düzenlenen katma değer vergisi iadesi kontrol raporu ile davacının sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiili tespit edilen mükelleflerden mal aldığı yönünde uyarıda bulunulması üzerine davacıdan yapılan emtia alımlarının da şüpheli olduğundan bahisle kayıtlarından çıkarılmasının istendiği, bu durumun adı geçen şirket tarafından davacıya iletilmesi üzerine söz konusu mükelleflerden mal alışlarına ilişkin faturalarda yer alan katma değer vergileri çıkarılarak düzeltme beyannamesinin verilmesinden sonra katma değer vergi iadesi kontrol raporu uygulamasının iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı, iptali istenen idari işlemin, davalı idarece de belirtildiği üzere mükelleflerin sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme riskinin ölçülmesi amacıyla geliştirilen bir ön işlem olduğu, henüz davacı veya diğer mükellefler hakkında bir inceleme yapılmamış ve icrai nitelikte nihai bir işlem tesis edilmediği görüldüğünden, kesin ve yürütülmesi gerekli nihai işlemin tesis edilmesi halinde bu işlemin iptali istemiyle açılacak idari davada, bu işlemle birlikte ve onun sebep unsuru olarak hukuka aykırılığın denetlenebileceği, bu itibarla, ortada davacının menfaatini etkileyen kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.