Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Araç Alım Satımından Dolayı Mükellefiyet Tesis Edilmesi
Danıştay 4. Daire
Esas No: 2014/9117
Karar No : 2015/3175
İstemin Özeti: Araç alım satımı nedeniyle davacı adına tesis edilen mükellefiyetin iptali istemiyle dava açılmıştır. Ankara 6. Vergi Mahkemesinin 06/11/2014 günlü ve E:2014/669, K:2014/1945 sayılı kararıyla; davacı nezdinde düzenlenen 17.02.2014 tarihli yoklama tutanağında; “ödevlinin verilen adresine gidilmiş olup, kendisi nezdinde yapılan yoklamada, ekte bulunan araçları kar amaçlı alıp sattığı ancak alım satım bedelleri hakkında bilgi alınamadığı, 2011 yılında 1 araç, 2012 yılında 1 araç, 2013 yılında 2 aracın alış satışının yapıldığının” beyan edildiği, bunun üzerine 19.02.2014 gün ve 5420 sayılı yazı ile davacıya 11.01.2013 tarihi itibariyle mükellefiyet kaydı tesis edildiği, dava konusu olayda, söz konusu araç alım satımları arasında çok kısa sürelerin geçmesi, ticari amaç gütmeyen bir kişinin aldığı aracını bu kadar kısa sürelerde alıp satmasının hayatın olağan akışına aykırı düşmesi nedenleriyle, 2011 yılında 1 adet, 2012 yılında 1 adet, 2013 yılında 2 adet araç alıp satan, bu işi devamlı bir şekilde gerçekleştirdiği anlaşılan ve 17.02.2014 tarihli yoklama tutanağında davacının söz konusu araçları kar amaçlı olarak alıp sattığı yönündeki beyanı karşısında; davacı hakkında ticari kazanç yönünden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması isteminin incelenmesine gerek görülmeyerek işin esası incelenip gereği görüşüldü:
Araç alım satımı nedeniyle davacı adına tesis edilen mükellefiyetin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesinin (B) bendinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan tanık ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun yoklama başlıklı 127’nci maddesinde, yoklamadan maksadın, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu ifade edilmiş, yoklama fişi başlıklı 131’inci maddesinde de, yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan yoklama fişine geçirileceği hükmüne yer verilmiştir.
Davacının 2011 yılında 1 adet, 2012 yılında 1 adet, 2013 yılında 1 adet( plaka değişikliği yapılmış) araç alıp sattığı davacı nezdinde düzenlenen 17.02.2014 tarihli yoklama tutanağı ile tespit edilmiştir. Tutanakta ayrıca araçların kar amacı güdülerek alınıp satıldığı ancak alış satış bedelleri hakkında bilgi alınamadığı hususları yer almaktadır. Söz konusu tutanağa istinaden dava konusu mükellefiyet işlemi tesis edilmiştir. Davacı tarafından da araç alış satışlarının ticari amaçla yapılmadığı, araç satışlarından kar elde edilmediği, yoklama tutanağının okumadan imzalandığı, araç alım satım işi yapıldığına ilişkin beyanın bulunmadığı, yılda bir araç değiştirmenin normal olduğu ileri sürülerek görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Alım ve satım bulunması durumunda böyle bir faaliyetin hangi şartlar altında ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda Vergi Usul Kanununda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak bir faaliyetin ticari faaliyet olabilmesi için, hem alım satımlarda devamlılık ve süreklilik bulunması hem de kazanç elde etme amacıyla yapılmış olması zorunludur. Bu husus ise şüphesiz ilgili dönemlerde yapılan alım satımların sayısal çokluğuna da bakılarak karar verilecek bir husustur. Aksi takdirde bu şartları taşımayan bir faaliyeti ticari faaliyet olarak kabul etmek hayatın olağan akışı ile ticari icaplara da uygun düşmez.
Davacının 2011, 2012 ve 2013 yıllarında birer adet olmak üzere toplam üç adet araç alım satımı yaptığının tespit edilmesi üzerine adına mükellefiyet tesis edilmiştir.
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Gelir Vergisi Kanununun 37. maddesinin altına kaydedilmiştir.
Kararın tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi Danıştay Kararlarını, özelgeleri , Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek,
Mevzuta hızlı ve güvenilir bir şekilde erişmek ,
Ücretsiz danışmanlık hizmetimizle zaman kazanmak,
Hediye fırsatlarından yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Abonelerimizin sorduğu bazı soruları ve bunlara verdiğimiz yanıtları incelemek için tıklayın.
Diğer özelgeleri ve Danıştay Kararlarını incelemek için tıklayın.