Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Ücret Karşılığında Çalışılan Kurum Adına Serbest Meslek Makbuzu Düzenlenmesi
T.C. D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18324
Karar No : 2020/6508
Dava konusu istem: 2013 yılına ait hesapları incelenen davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturaları defter ve belgelerine kaydettiği, serbest meslek erbabı olarak çalıştırdığı doktorlarca hastane adına düzenlenen serbest meslek makbuzlarında yer alan katma değer vergisi indirimlerinin yasal olmadığı ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yaptığının tespit edildiğinden bahisle tarh edilen 2013/1 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; tarhiyatın sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu ileri sürülen faturalardan kaynaklanan indirimlerin reddi suretiyle yapılan kısmı yönünden, davacının fatura aldığı Antalya Kurumlar Vergi Dairesi mükellefi ... Turz. Med. Gıda Kuy. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporlarında, firmanın gerçekte bir mal ve hizmet sunumu gerçekleştirmediği, sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı fatura ticareti yaptığı ve davacı şirket adına düzenlediği faturaların gerçek anlamda bir ticarete dayanmadığı konusunda yapılmış yeterli bir somut tespit olmadığı anlaşıldığından cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı, tarhiyatın ücretli çalışan doktorlar tarafından düzenlenen serbest meslek makbuzlarındaki katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan kısmı yönünden, doktorlar tarafından düzenlenen serbest meslek makbuzlarında yer alan katma değer vergilerinin vergi dairesine beyan edildiği, bu şekilde, yansıtmalı bir vergi olan katma değer vergisi, serbest meslek makbuzunu düzenleyenlerce vergi dairesine ödenmiş ve böylece devletin herhangi bir vergi kaybının da olmadığı, ayrıca, vergi dairesine beyan edilmiş olan vergilerin, davacı kurumun katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden tarh edilmesi, vergide mükerrerlik doğuracağından hukuka uyarlık bulunmadığı, tarhiyatın transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından kaynaklanan matrah farkına ilişkin kısmının yönünden, kesin ve somut hiçbir tespit bulunmaksızın anılan dönem için tarhedilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE
Tarhiyatın ücretli çalışan doktorlar tarafından düzenlenen serbest meslek makbuzlarındaki katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan kısmı yönünden;
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak belirlendiği; 2. maddesinde gelire giren kazanç ve iratların ticari kazançları, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları ve diğer kazanç ve iratlar olarak tadat edildiği açıklanmıştır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde, ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu; ikinci fıkrasında, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartıyla kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, aynı kanunun 65. maddesinde, serbest meslek faaliyeti, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihsisasa dayanan ve ticari olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması şeklinde tanımlanmış olup, 94. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104. maddelere göre tevkifat yapılacağı, 94. maddesinin 2. bendinde de yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden %20 oranında vergi tevkifatı yapılacağı öngörülmüştür.
Davacı şirket hakkında düzenlenen 10/09/2015 tarihli ve 2015-A-4107/38 sayılı vergi tekniği raporunda, şirkete ait hastane bünyesinde ücretli olarak çalışan ve aynı zamanda da serbest meslek erbabı ve gelir vergisi mükellefi olarak faaliyetlerini yürüten 36 doktorun, 2013 yılının belirli aylarında davacı şirket adına serbest meslek makbuzları düzenledikleri, davacı şirketin doktorların serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak belirli tutarda ödeme yapmış olduğu, bu tutarlar üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 94/2. maddesi uyarınca %20 oranında vergi tevkifatı yapmış olduğu ve beyan ettiği, ancak söz konusu doktorların elde etmiş olduğu kazançlara ücret kazancı ve tevkifatına ilişkin olan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 94/1. maddesi uyarınca aynı Kanunun 103. maddesinde yer alan artan oranlı tarifeye göre tevkifat yapılması gerektiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Vergi Usul Kanununun 236. maddesinin altına kaydedilmiştir.
Kararın tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi Danıştay Kararlarını, özelgeleri , Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek,
Mevzuta hızlı ve güvenilir bir şekilde erişmek ,
Ücretsiz danışmanlık hizmetimizle zaman kazanmak,
Hediye fırsatlarından yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Abonelerimizin sorduğu bazı soruları ve bunlara verdiğimiz yanıtları incelemek için tıklayın.
Diğer özelgeleri ve Danıştay Kararlarını incelemek için tıklayın.