Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
Örtülü Sermaye Üzerinden Ödenen Faizin KDV'sinin İndirim Konusu Yapılması Hakkında
T.C.
DANIŞTAY
ÜÇÜNCÜ DAİRE
E: 2019/2348 K: 2019/7426
İstemin Özeti : Davacı adına, 2014 yılının Aralık dönemi için ihtirazi kayıtla verilen katma değer vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden katma değer vergisinin kaldırılması ve iadesi istemiyle açılan davada; sahibi olduğu internet sitesinde "açık artırma" adı altında yapılan satışların "müzayede mahallinde yapılan satış" olarak değerlendirilemeyeceğinden bahisle satışlar üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin ihtirazi kayıtla beyan edildiği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 3/d bendine göre, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu, 15 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin müzayede mahallinde yapılan satışları düzenleyen (I) işaretli bölümünde; 3065 sayılı Kanununun 1/3-d maddesine göre, cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerinde yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışların katma değer vergisine tabi bulunduğunun belirtildiği, dolayısıyla davacı tarafından ....... adlı internet sitesinde yapılan satışın belirtilen niteliklerde olmaması nedeniyle tahakkuk eden vergide hukuka uyarlık bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca davacı şirketin incelemeye sevk edilerek yurt dışından aldığı borç para nedeniyle ödediği faiz yönünden incelenmesi ve araştırılması sonucunda hazırlanacak rapora göre, söz konusu faize ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmesi ya da reddedilmesi gerekirken, davalı idarece herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın doğrudan davacı şirketin ihtirazi kayıtlı beyanı esas alınarak tahakkuk yapılmasının hukuka uygun düşmediği gerekçesiyle, tahakkuk eden vergi kaldırılarak iadesine hükmeden İstanbul 8. Vergi Mahkemesinin 06/11/2015 tarih ve E:2015/653, K:2015/2550 sayılı kararına yöneltilen temyiz istemini, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda açıkça belirtilen kar payı dağıtımı, 3065 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca katma değer vergisinin konusuna girmediğinden, Katma Değer Vergisi Kanunu’nda sayılan türde bir teslim veya hizmet olarak nitelendirilemeyeceği; davacının malik gibi hareket etmesi gerekirken sadece satışlara aracılık ettiğinin açık olduğu, ayrıca gerçek satıcıların devamlılık arz eden ve katma değer vergisi doğan satışları nedeniyle vergiyi ödemesi durumunda verginin mükerrer bir şekilde istenilmesi söz konusu olacağından Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Danıştay Üçüncü Dairesinin 24/04/2018 tarih ve E:2016/8645, K:2018/2225 sayılı kararının; usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, istemin kısmen kabulüyle Danıştay Üçüncü Dairesinin 24/04/2018 tarih ve E:2016/8645, K:2018/2225 sayılı kararının, yurt dışında mukim ilişkili kişilere yapılan ödemeler için sorumlu sıfatıyla hesaplanan katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verildikten sonra davalı idarenin temyiz istemi bu yönden yeniden incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin (b) bendinde, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler, (c) bendinde ise transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar kurumlar vergisi açısından kabul edilemeyen indirimler arasında sayılmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 30. maddesinin (d) bendinde ise, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirime konu edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Dava konusu olayda, yurtdışında mukim ilişkili kişilere yapılan faiz ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan katma değer vergisinin davacı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edildiği konusu ihtilafsızdır.
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 30.maddesinin altına kaydedilmiş ve Danıştay Kararları basılı mevzuat seti abonelerimize de basılı olarak gönderilmiştir.
Kararın tamamını okumak için tıklayın.
Bunun gibi Danıştay Kararlarını, özelgeleri ,Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.
Diğer özelgeleri ve Danıştay Kararlarını incelemek için tıklayın.